Son zamanlarda ESG (Çevresel, Sosyal ve Yönetişim) konularına yönelik artan tepkilere rağmen, şirketlerin 2024 yılında sürdürülebilirlik alanında gönüllü olarak önemli adımlar atmaya devam ettiği görülüyor. Bu durum, sürdürülebilirliğin artık sadece bir trend olmaktan çıkıp, iş dünyasının ayrılmaz bir parçası haline geldiğinin açık bir göstergesi.
Rekor sayıda şirketin sosyal ölçümler ve iklim emisyonları hakkında rapor yayınlaması, bu konuya verilen önemin arttığını ortaya koyuyor. Özellikle dünyanın en büyük 250 şirketinin %95’inin artık bir karbon hedefi belirlemiş olması, iklim değişikliğiyle mücadele konusundaki kararlılığı net bir şekilde gösteriyor.
Şirketlerin Elde Ettiği Başarılar ve İklim Riskini Azaltmanın Ekonomik Mantığı
Bazı şirketlerin sürdürülebilirlik alanında kaydettiği somut başarılar, bu çabaların ne kadar etkili olabileceğini gözler önüne seriyor. Örneğin, Walmart’ın iddialı Gigaton Projesi, tedarik zincirinden bir milyar metrik ton emisyonu azaltmayı hedefliyordu ve bu hedefe planlanandan altı yıl önce ulaşıldı. Bu başarı, büyük şirketlerin sürdürülebilirlik konusunda ne kadar büyük bir etki yaratabileceğini gösteren önemli bir örnek.
İklim riskini azaltmanın sadece çevresel bir gereklilik olmadığı, aynı zamanda ekonomik açıdan da mantıklı olduğu yönündeki kanıtlar giderek artıyor. Boston Consulting Group (BCG) tarafından yayınlanan yeni bir rapor, iklim riskini azaltmak için harcanan her bir doların 19 dolar kadar getiri sağlayabileceğini ortaya koyuyor. Bu bulgu, şirketlerin sürdürülebilirlik yatırımlarının sadece bir maliyet unsuru olarak değil, aynı zamanda uzun vadeli getiri potansiyeli olan bir yatırım olarak görülmesi gerektiğini vurguluyor.
Yenilenebilir Enerji ve Elektrikli Araçlarda Rekor Artış
2024 yılı, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ve elektrikli araçların benimsenmesi açısından dönüm noktası niteliğinde bir yıl oldu. Sıfır karbon enerjisi, artık küresel enerji üretiminin %40’ını oluşturuyor. Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) öngörülerine göre, yenilenebilir enerji kullanımı 2030 yılına kadar neredeyse üç katına çıkacak ve şu anda 2022 seviyelerinin 2,7 katı bir büyüme hızıyla ilerliyor. Bu durum, küresel enerji sektöründe önemli bir dönüşümün yaşandığını gösteriyor.
Elektrikli araçlar da benzer şekilde rekor bir büyüme gösterdi. Dünya çapında satın alınan yeni elektrikli araç sayısı, geçen yıla göre %35, 2018 yılına göre ise altı kat daha fazla. Bu artış, tüketicilerin elektrikli araçlara olan ilgisinin ve talebinin hızla arttığını gösteriyor.
Sembolik Kazanımlar ve Geleceğe Yönelik Umutlar
2024 yılında elde edilen bazı sembolik kazanımlar da sürdürülebilirlik hareketine önemli bir ivme kazandırdı. İngiltere’nin 142 yıl sonra son kömürlü termik santralini kapatması ve ABD’de rüzgâr enerjisinin iki ay üst üste kömürü geride bırakması, fosil yakıtlardan yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişin somut örnekleri olarak tarihe geçti.
Tüm bu gelişmeler, 2024 yılının sürdürülebilirlik alanında önemli bir ilerleme kaydedildiği bir yıl olduğunu gösteriyor. Şirketlerin gönüllü çabaları, yenilenebilir enerji ve elektrikli araçlardaki rekor artış, iklim riskini azaltmanın ekonomik faydalarının anlaşılması ve sembolik kazanımlar, geleceğe yönelik umutları artırıyor. Ancak, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için daha fazla çaba gösterilmesi ve tüm paydaşların işbirliği yapması gerekiyor. Bu olumlu gelişmeler, daha sürdürülebilir bir geleceğe doğru atılan önemli adımlar olarak değerlendirilebilir. Kaynak: esgnews
