Şehirleşme sürecinde sadece estetik ve işlevsel unsurlar değil, çevresel sürdürülebilirlik ve toplumsal uyum da önemli bir yer tutar. Bu nedenle, şehir inşa ederken, görsel çekicilikten çok daha fazlası göz önünde bulundurulmalıdır. Şehrin kimliği, ona özgü coğrafi, kültürel ve toplumsal özelliklerle şekillenir. Bu özgün unsurlar, şehrin karakterini oluşturur ve yapılaşma sürecinde dikkate alınması gereken temel faktörlerdir. Sağlam bir planlama ve bilinçli bir yapılaşma, sadece şehrin gelişimi için değil, halk sağlığı açısından da büyük bir öneme sahiptir.
ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan, 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, ideal şehirler inşa edebilmek için doğru yapılaşma yaklaşımının önemine vurgu yaptı. Turan, ” Yalıtım, bir binanın yalnızca enerji verimliliğini değil, aynı zamanda güvenliğini, konforunu ve çevresel etkilerini de doğrudan etkileyen önemli bir faktördür. Şehirlerin sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde gelişebilmesi için yalıtımın tüm unsurlarıyla bir bütün olarak ele alınması gerekmektedir.
Yapı sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olarak, standartlara uygun olmayan, yalıtımsız ya da hatalı yalıtım uygulamalarıyla inşa edilen binaların, şehirleşme sürecinde ciddi problemlere yol açabileceğini ve bu konuda daha fazla hassasiyet gösterilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu tür yanlış uygulamalar, hem bireylerin yaşam kalitesini olumsuz etkiler hem de uzun vadede çevresel ve ekonomik sorunlara neden olur.
Turan, şehirlerin yalnızca fiziksel yapılarla değil, aynı zamanda yaşam kalitesini artırmaya yönelik tasarımlarla şekillendirilmesi gerektiğine dikkat çekerek, yapıların estetik olmanın ötesinde, işlevsel, güvenli ve çevre dostu olmalarının önemini vurguladı. Bu bağlamda, doğru yalıtım uygulamalarının binaların ömrünü uzatmada, enerji verimliliğini artırmada ve doğal afetlere karşı dayanıklılık sağlamada kritik bir rol oynadığını belirtti.