Japonya, 2011’deki büyük Fukuşima nükleer felaketinin ardından 13 yıl sonra nükleer enerji kullanımını artırmaya yönelik önemli bir karar aldı. Ülke, ekonomik büyümeyi sürdürmek ve emisyon hedeflerine ulaşmak için nükleer ve yenilenebilir enerji kaynaklarını birlikte kullanmayı hedefleyen yeni bir enerji stratejisi benimsedi.
Fukuşima Felaketinin Ardından
2011’deki büyük deprem ve tsunami sonucu meydana gelen Fukuşima nükleer felaketi, Japonya’da nükleer enerjiye karşı büyük bir güvensizlik yaratmıştı. Tüm nükleer santraller kapatılmış ve ülke, enerji ihtiyacını fosil yakıtlara yönelmişti. Ancak enerji fiyatları ve iklim değişikliği gibi küresel sorunlar, Japonya’yı nükleer enerjiye yeniden dönmeye itti.
Yeni Stratejinin Hedefleri
Yeni enerji stratejisine göre, Japonya 2040 yılına kadar nükleer enerjinin ülkenin enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 20’sini, yenilenebilir enerjinin ise yüzde 40 ila 50’sini karşılamasını hedefliyor. Bu hedeflere ulaşmak için yeni nükleer reaktörlerin inşa edilmesi ve mevcut santrallerin ömrünün uzatılması planlanıyor.
Japonya’nın nükleer enerjiye yeniden dönüş kararının uluslararası alanda önemli yankılar uyandırması bekleniyor. Bu karar, diğer ülkelerin de enerji politikalarını yeniden değerlendirmesine neden olabilir. Ancak, nükleer enerjinin güvenliği ve çevresel etkileri konusunda yaşanan tartışmaların devam edeceği öngörülüyor.