Unilever, kurumsal ilişkiler, dış iletişim ve sürdürülebilirliği, daha önce yalnızca sürdürülebilirliği yöneten Rebecca Marmot’a teslim etti.
Dünyada sürdürülebilirlik liderlerinin ve ekiplerinin rolleri sürekli olarak değişiyor, gelişiyor. Bazı şirketlerde yönetim kurulunda yer alan bir Baş Sürdürülebilirlik Yetkilisi (CSO) bulunurken, bazılarında küçük bir ekibi yöneten bir Sürdürülebilirlik Başkanı görev alıyor. Bazı firmalar ise sürdürülebilirlik sorumlularını her departmana entegre ediyor. Sürdürülebilirlik liderlerinin kıdem seviyesi farklılık gösterdiği gibi, kime rapor verdikleri de değişkenlik gösteriyor. Çoğu şirkette CSO doğrudan CEO’ya bağlı çalışırken, bazıları Operasyon Direktörü (COO), Mali İşler Direktörü (CFO) veya Pazarlama Direktörü’ne (CMO) rapor veriyor. Bu çeşitliliğe dikkat çeken KPMG Küresel ESG ve Sürdürülebilirlik Danışmanlığı Başkanı Simon Weaver, “Pek çok organizasyonda, Baş Sürdürülebilirlik Yetkilisi rolü, oldukça yetenekli ancak aslında oldukça genç birine veriliyor. Ancak bu kişiler, CEO’dan bile daha ileriyi düşünmek zorunda hissediyorlar.” dedi.
Unilever’de Sürdürülebilirlik
Dünya çapında sevilen markaların arkasındaki tüketim ürünleri devlerinden biri olan Unilever, 190 ülkede 400’den fazla markaya sahip. Unilever ürünleri her gün 3,4 milyardan fazla insan tarafından kullanılıyor ve bu da şirketin küresel çapta oldukça büyük bir etki yaratmasına neden oluyor. Şirket, dünyanın en büyük üçüncü plastik kirliliği yaratan şirketi olmasına rağmen, Küresel Plastik Anlaşması’nın (Global Plastics Treaty) hayata geçirilmesini desteklediğini açıkça belirtti. Hatta Unilever CEO’su Hein Schumacher, Kanada’nın Ottawa kentinde gerçekleşen INC-4 müzakerelerinde İş Koalisyonu’nu temsilen yer aldı. Nisan 2024’te çevresel ve sosyal hedeflerinde ölçek küçülttüğünü açıklayarak plastik kullanımı ve ücret politikaları gibi alanlardaki hedeflerini yumuşatan şirketin CEO’su Hein Schumacher, sürdürülebilirlik liderliği için yeni bir dönem tanımlamak başlıklı duyurusunda şunları söyledi: “Gerçek şu ki, Unilever’in sürdürülebilirlik gündemi çok geniş bir konu yelpazesini kapsıyor. Ancak tecrübelerimiz bize, kaynaklarımızı büyük ve karmaşık zorluklara odaklayarak somut ilerleme kaydetmemiz gerektiğini öğretti.” Bu geri adım, önemli bir tepkiye neden olunca şirket güncellenmiş bir İklim Geçiş Eylem Planı (Climate Transition Action Plan – CTAP) yayımlamak zorunda kaldı. O dönemde Unilever’in Baş Sürdürülebilirlik Yetkilisi olan Rebecca Marmot ise şunları söyledi: “CTAP bizim için çok önemli çünkü emisyonlarımızın işimizin ve tedarik zincirimizin hangi noktalarında olduğunu anlamamıza olanak tanıyor. Artık her iş birimi için zamanla sınırlandırılmış ve maliyetlendirilmiş yol haritalarına sahibiz. Bu da enerji piyasalarındaki dalgalanmalara daha az maruz kalmamız ve temel tarım ürünleri ile emtia tedariğinde daha fazla güvenlik sağlamamız anlamına geliyor.”
Unilever CSO’sunun Yeni Rolü
Unilever’in sürdürülebilirlik konusunda yaşadığı en son tartışma, sürdürülebilirlik ekibinin yeniden yapılandırılmasından kaynaklanıyor. Mayıs 2019’dan Ocak 2025’e kadar şirketin Baş Sürdürülebilirlik Yetkilisi olarak görev yapan Rebecca Marmot’un rolü, Baş Sürdürülebilirlik ve Kurumsal İlişkiler Yetkilisi (Chief Sustainability and Corporate Affairs Officer) olarak değiştirildi. Marmot, yeni pozisyonunu “Küresel Sürdürülebilirlik, Kurumsal İlişkiler ve Dış İletişim Başkanı” olarak tanımlıyor. Yeni görevinde Rebecca Marmot, şirketin ve bünyesindeki markaların kurumsal ilişkilerini, dış iletişimini ve sürdürülebilirlik stratejilerini yönetecek.