Türkiye deprem riski yüksek bir coğrafyada yer alırken, bu doğal felaketlere karşı etkili bir şekilde hazırlık yapma zorunluluğuyla karşı karşıyadır. Ülkemizde son yıllarda yaşanan depremler, özellikle şehirlerimizin altyapı ve yapılarının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Kahramanmaraş depremi örneği, Türkiye’nin deprem riskiyle nasıl başa çıkmadığını ve yapı sektöründeki gelişmeleri değerlendirmek açısından önemli bir adımdır.
9 Ekim 2023 tarihi itibarıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda kabul edilen “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” ise mevcut kentsel dönüşüm yasasında önemli değişiklikleri içeriyor. Aslında incelendiğinde bu teklif kentsel dönüşüm sürecini daha etkili ve hızlı hale getirme amacı taşır. Yapılan değişikliklerle birlikte kentsel dönüşüm projelerinin daha hızlı bir şekilde hayata geçirilmesi, toplumda yaşanan sivil mağduriyetinin giderilmesini ve şehirlerin korunaklı hale getirilmesini amaçlıyor.
Bu teklifin öne çıkan yeniliklerinden biri hasar tespit raporlarına dayalı olarak yapılan idari işlemlere karşı açılan iptal davalarında büyük bir hızlanmanın sağlanmasıdır. Yeni düzenlenme sayesinde hak sahipliğine ilişkin işlemler hariç olmak üzere hasar tespit raporlarına dayalı idari işlemlere karşı açılan iptal davalarında ilk inceleme süresi önemli ölçüde kısaltıldı. Mahkemeler dava dilekçesi ve eklerini tebliğ aldıktan sonra sadece 10 gün içinde ilk incelemeyi yapacak ve süreci hızlandıracak. Diğer bir yenilik ise afet riski altındaki bölgelerdeki kentsel dönüşüm projelerinde, arsa sahiplerinin daha etkin bir rol oynaması hedefleniyor. Yapılan yeni düzenlemelere göre, arsa payı toplamının yüzde 50.01 çoğunluğuna sahip olan ev sahipleri, müteahhit firmaya, yapım şekline ve projeye ilişkin kararlar alabilecek.
Kentsel dönüşümde yaşanan bir diğer sıkıntı ise halkın çektiği maddi imkansızlıklardı. Devlet bu soruna bir çözüm yolu bulmak için yeni teklifte güncel modele yer verdi. Bu model özellikle düşük gelirli aileleri hedef alarak kentsel dönüşüm sürecine katılımı teşvik etmeyi amaçlıyor. Yeni modelde, düşük gelirli aileler için özel finansman modelleri ve uzun vadeli taksit seçenekleri sunularak, ev sahibi olma şansı artırılıyor. Aynı zamanda riskli yapının tespitinde mülki idare amirlerinin doğrudan müdahalesi ve tespiti konusunda her türlü engel ortadan kaldırılarak, vatandaşların güvenli bir çevrede yaşamaları için gerekli adımların atılmasını sağlıyor.
Yapılan yeni düzenlemeyle birlikte, tahliye sürelerinde daha fazla esneklik ve adil bir yaklaşım benimseniyor. Birinci tebligat süresi riskli yapının tahliyesi için daha uygun bir zaman dilimine çekilerek, vatandaşlara daha fazla hazırlık yapma imkanı tanınacak şekilde ayarlandı. Riskli yapıların yıktırılması için, bu yapıların maliklerine 90 günden fazla olmamak üzere süre verilecek. Eski düzenlemelerde rezerv yapı alanları sadece yeni yerleşim bölgelerini kapsayacak şekilde tanımlanmıştı. Lakin yeni yapılan düzenlemeyle beraber bu alanlar sadece yeni yerleşim bölgelerini değil, aynı zamanda eski yerleşim yerlerini de kapsayacak şekilde genişletildi. Kentsel dönüşüm projeleri artık sadece şehirlerin dışında değil, aynı zamanda şehir merkezlerindeki eski yapıları da içerebilecek.
Bir diğer yenilik ise uygulamada, maliklere dönüşüm süreci ile ilgili yapılan her türlü bildirim ve kararlar, dijital platformlar üzerinden yapılacak. Özellikle, bu bildirimler e-Devlet kapısı üzerinden maliklere iletilerek, süreç daha hızlı ve şeffaf bir şekilde yönetilecek.Bu dijital yenilik herkesin dönüşüm sürecinden haberdar olma süresini harika bir şekilde kısaltacak. Son yapılan değişikliklerle birlikte, riskli yapı tespiti ve Hazine’ye ait taşınmazların değerlendirilmesi görevleriyle ilgili yetkiler önemli bir değişikliğe uğradı. Artık bu görevlerde Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’na daha geniş yetkiler verilmiştir. Türkiye’nin kentsel dönüşüm projelerine olan uluslararası destek de artarak devam ediyor. Dünya Bankası tarafından finanse edilen kredi, gelecekte de Kentsel Dönüşüm Başkanlığına tahsisli olarak kullanılmaya devam edilecek.