
70 trilyon dolar destekli bir yatırımcı grubu, dünyanın en büyük et ve süt ürünleri üreticilerinin sera gazı emisyonlarının hala artmakta olduğunun altını çizen yeni verilerin ardından, yaklaşan COP28 İklim Zirvesi’nde küresel gıda ve tarım sektöründe iklim eylemini hızlandırmaya yönelik “acil” bir politika odağı çağrısında bulundu.
FAIRR yatırımcı ağı, geçen yıl dünya çapında borsada işlem gören ve piyasa değeri 295 milyar doları bulan en büyük 20 et ve süt ürünleri firması tarafından açıklanan emisyon verilerini analiz etti. Bu firmaların toplu emisyonlarının 2022-23’te yüzde 3,28 arttığını tespit etti. FAIRR ağına göre, geçen yıl emisyonlarında artış görülen firmalar arasında ABD’deki Hormel Foods ve Çin’deki New Hope Liuhe gibi Walmart ve McDonald’s gibi küresel markalara et ve süt ürünleri tedarik eden küresel üreticiler yer alıyor.
Analiz edilen 20 firmadan bazıları geçen yıl emisyonlarının düştüğünü görürken – Çin’deki Danone ve WH Groop dahil – bu iyileşmelerin diğer süt ürünleri ve et üreticilerinin emisyonlarındaki artışlarla dengelendiğini açıkladı.
BM tahminlerine göre hayvancılığın küresel emisyonların yaklaşık yüzde 14,5’inden sorumlu olduğunu belirten FAIRR kurucusu ve Başkanı Jeremy Coller, iklim ve çevre üzerindeki etkilerini azaltmak için “gıda ve tarım sektörüne daha fazla odaklanılması gerektiğini” söyledi.
Gıda sistemi emisyonları, enerji ve ulaştırma ile birlikte masanın en üstünde yer almayı hak ediyor
Küresel politika yapıcıları, Kasım ayı sonunda Dubai’de başlayacak olan COP28 BM İklim Zirvesi’nde tarım ve gıdanın önde gelen konular olarak önceliklendirilmesini sağlamaya çağırdı. Coller, “Gıda sistemi emisyonları, sera gazı emisyonlarının tahminen üçte birini ve metanın yüzde 40’ını temsil ettiği için enerji ve ulaşımla birlikte masanın en üstünde yer almayı hak ediyor. Yatırımcılar bu ay COP28’de ilk kez yayınlanacak olan gıda ve tarım yol haritasının 1.5C’ye geçişi ve daha sürdürülebilir bir gıda sistemini hızlandıracağını umuyor.” dedi.
2015 yılında Jeremy Coller Foundation tarafından kurulan Farm Animal Investment Risk and Return (FAIRR) ağı, dünya çapında yaklaşık 70 trilyon dolarlık varlığı yöneten yatırımcılar tarafından desteklenmektedir. Bugünkü veriler, yatırımcı grubunun dünyanın en büyük 60 halka açık hayvansal protein üreticisine ilişkin yıllık endeksinin bir parçası olarak yayınlandı. Endeks, firmaları 10 çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) ölçütüne göre derecelendiriyor ve ağa göre FAIRR üyeleri tarafından yatırım yaptıkları şirketleri değerlendirmek için “kapsamlı bir şekilde kullanılıyor”.
Genel veriler, en büyük 20 et ve süt ürünleri üreticisinin emisyonlarında artış eğilimine işaret etmekle birlikte, artan sayıda firmanın yatırımcılara emisyon açıklamalarının kapsamını genişletmesiyle sektördeki ilerleme alanlarını da vurgulamaktadır.
Tüm tedarik zincirlerini kapsayan karbon ayak izlerini açıklayan daha fazla firma görmek cesaret vericiydi
Endeks, sekiz şirketin ya da ilk 20 şirketin yüzde 40’ının tedarik zinciri ve hayvan yemi üretiminden kaynaklanan sera gazları da dahil olmak üzere Kapsam 3 değer zinciri emisyonlarını kamuya açıkladığını gösteriyor. FAIRR’a göre hem Tyson Foods hem de Smithfield Foods’un sahibi olan WH Groups, bu yıl ilk kez tüm kapsamlardan emisyonlarını açıkladı. Endekste vurgulanan diğer iyi uygulamalar arasında, geçen yıl Bilim Temelli Hedefler girişimi (SBTi) ile uyumlu Forest, Land and Agriculture (FLAG) hedefleri belirleyen ilk şirketlerden biri olan ve 2030 yılına kadar taze sütten kaynaklanan metan emisyonlarını yüzde 30 azaltmayı taahhüt eden Fransız devi Danone’nin hamleleri de yer alıyor. Ancak analiz, ilk 20’de yer alan sadece dört et ve süt ürünleri firmasının bugüne kadar SBTi tarafından onaylanan net sıfır emisyon hedefleri belirlediğini ortaya koydu.
FAIRR Girişimi araştırma ve angajmanlardan sorumlu kıdemli müdür Thalia Vounaki, “Sektörün emisyonlarının büyük çoğunluğunu oluşturan bu kritik Kapsam 3 emisyonları nedeniyle daha fazla firmanın tüm tedarik zincirini kapsayan karbon ayak izlerini açıklamasının cesaret verici olduğunu” belirtti. Bununla birlikte, et ve süt ürünleri sektöründe hem bilgilendirme sürecini iyileştirmek hem de iddialı iklim eylemlerini hızlandırmak için “kat edilmesi gereken uzun bir yol” olduğunu vurguladı.
“Yatırımcılar, iklim riskini yönetmek için tedarik zinciri emisyonlarını ve hangi emisyonların yemden hangilerinin hayvanlardan kaynaklandığını ayıran tam envanterleri içeren kapsamlı açıklamalara ihtiyaç duyduklarını net bir mesajla sektöre iletmeye devam etmelidir.”