2023’ün üçüncü çeyreği, iklim teknolojisi sektöründeki yavaşlayan yatırım trendini bozdu. Kısa süre önce yayınlanan BloombergNEF analizine göre, büyük ölçüde karbonsuzlaştırma ve düşük karbonlu girişimlere olan ilgi nedeniyle 3. çeyrekte toplam 16,6 milyar dolar yatırım yapıldı. Rapora göre bu, 2021’in 4. çeyreğinden bu yana iklim teknolojisine yapılan en yüksek üç aylık fonlamadır.
CTVC’ye göre, 2023’ün ilk yarısında toplam iklim teknolojisi finansmanı 13,1 milyar dolar ile zirve yaptı ve 2022’nin aynı dönemine göre yüzde 40 daha az oldu. Bu düşüş girişim camiasını endişelendirdi ve birçok medya kuruluşu bir zamanlar aşılmaz olan sektörün gözden düştüğünü yazdı. Ancak iklim teknolojisinin 2023’e sarsıntılı başlamasının katalizörü iklim teknolojisiyle ilgili görünmüyor.
Energy Impact Partners’ın ortaklarından Shayle Kann, “Bence bu daha geniş makro ortamın bir fonksiyonu” diyor ve ekliyor: “Yatırımlar her yerde azalıyor.” Kann, yüksek faiz oranlarını ve zorlu iç ekonomik durumu başlıca faktörler olarak gösteriyor ve bu değerlendirmesinde yalnız değil.
CTVC’nin kurucu ortağı ve Planeteer Capital’in yönetici ortağı Sophie Purdom, GreenBiz’in VERGE23’teki son açılış konuşmasında, iklim teknolojisi finansman anlaşmalarının başarısız olmasının bir nedeni olarak “sıfır olmayan faiz olgusuna” atıfta bulundu.
Hem Kann hem de Purdom, Federal Rezerv’in COVID-19 salgınının zirvede olduğu dönemde faiz oranlarını sıfıra düşürme kararına gönderme yapıyor. Fed’in bu adımı, piyasayı en az riskle harcama yapmaya ve büyümeye teşvik ederek hızla gerileyen ekonomiyi istikrara kavuşturmaya yönelik bir girişimdi. O zamandan bu yana merkez bankası, hızla yükselen enflasyonu engellemek için faiz oranlarını agresif bir şekilde yükseltti. Şimdi, ilk faiz indiriminden neredeyse dört yıl sonra ve birçok faiz artırımından sonra, enflasyon yüzde 5,33’e yerleşti ve ufukta başka bir artış görünmüyor.
Kann, “gerçeğe dönen teknoloji dünyasında” iklim teknolojisi yatırımlarının nispeten güçlü kaldığını söyledi: “Genel yatırım dünyasından daha iyi performans gösteren sadece birkaç sektör var ve bunlar da temelde yapay zeka ve iklim.”
Üçüncü çeyrekteki son trendler, sektöre akan para açısından güçlü bir toparlanma olduğunu gösteriyor.
BloombergNEF’in Investment Radar Q3 2023’e göre toplam anlaşma sayısı 241’e düşerken, birkaç büyük anlaşma çeyreğin finansal toparlanmasını sağladı. Bunlar arasında H2 Green Steel’in 1,6 milyar dolarlık yatırımı, lityum-iyon pil üreticisi Northvolt’un 1,2 milyar dolarlık ve pil geri dönüşüm şirketi Redwood Materials’ın 1 milyar dolarlık D Serisi yatırımı yer alıyor. PWC tarafından belirtildiği üzere, bu anlaşmaların hepsi genellikle azaltılması zor olan yüksek emisyon seviyeleriyle bağlantılı sektörlerde gerçekleşti.
Pitchbook’un kıdemli analisti John MacDonagh, daha büyük, orta ve sonraki aşama anlaşmalara doğru kayışın devam edeceğini söyledi: “Batarya alanları ve hidrojen gibi bazı temiz yakıt alanları, örneğin, önümüzdeki birkaç çeyrekte benzer eğilimler göreceğimizi düşünüyorum.”
CTVC’nin 2023’ün ilk yarısına ilişkin analizi, 3. çeyrekte daha yüksek rakamlara geri dönülmesinin pazarda bir toparlanmaya işaret edebileceği sonucuna vardı. Federal faiz oranlarının düşmesi ve iklim azaltma teknolojisine olan ihtiyacın her zamankinden daha acil olması nedeniyle, Clean tech 1.0’da olduğu gibi bir balon patlaması güçlü bir olasılık değil.
MacDonagh sözlerini şöyle tamamladı: “Gerçekten geride kaldığını söyleyebileceğim herhangi bir [iklim teknolojisi] sektörü olduğunu sanmıyorum.”
