İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB), kimya sektörünün geleceğine ışık tutacak sürdürülebilirlik eylem planı raporunu kamuoyuyla paylaştı. İKMİB Başkanı Adil Pelister, bu raporun kimya sektörünü küresel değişim ve dönüşüm sürecinde yönlendirecek bir pusula olduğunu belirtti.
Rapor, özellikle AB Yeşil Mutabakatı ve Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları çerçevesinde kimya sektörünü bekleyen riskleri ve fırsatları ele alıyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe ise AB pazarındaki payın korunması için Yeşil Mutabakat’a uyumun önemine vurgu yaparak, kimya sektörünün sürdürülebilirliğine odaklanmanın zamanının geldiğini ifade etti.
Pelister, “Yeşil Ekonomi” ve “Döngüsel Ekonomi” kavramlarının kimya sektörünü doğrudan etkilediğini belirterek, İKMİB’in hazırladığı eylem planı raporuyla kimya sektörünün bu değişim ve dönüşüm sürecinde izleyeceği rotayı çizdiklerini ifade etti. Pelister, raporun kimya sektörünün sürdürülebilirlik trenine atlaması için bir rehber olduğunu söyledi.
Raporda, sektörün karşılaşacağı değişim sürecinin rehberini sunan İKMİB, BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları içindeki 17 amacın tamamına katılarak sektörün en fazla etkileneceği 8 öncelikli amaç belirledi. Bunun yanı sıra, düşük karbonlu ekonomi, kaynak verimliliği, yatırım ihtiyacı, insanları ve gezegeni önemseme temel taşıyıcı ayakları altında 16 alt sektörün sürdürülebilirlik seferberliğini başlatmasını önerdi.
Pelister, Türkiye’nin en fazla ihracat gerçekleştiren sektörlerinden biri olan kimya sektörünün sürdürülebilirlik reformlarıyla küresel ticaretteki rekabet avantajını koruyabileceğine inandığını belirtti. Özellikle AB Yeşil Mutabakatı kapsamında hazırlanan “Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması”nın 2026’dan itibaren sektöre ek bir mali yük getireceğini belirten Pelister, Türkiye’de acil bir şekilde emisyon ticaret sistemi (ETS) kurulması ve karbon fiyatlama düzenlemesi getirilmesi gerektiğini vurguladı.