İklim değişikliği ile mücadele, dünya genelindeki şehirlerin enerji tüketimini ve karbon emisyonlarını kontrol altına alarak başarılabilir. Bugün dünya genelindeki enerjinin yüzde 65’inden fazlasını tüketen ve karbon emisyonlarının yüzde 70’inden fazlasını oluşturan şehirler, iklim değişikliği sorununu önemli bir şekilde tetikliyor. Bu nedenle, akıllı şehir vizyonu, iklim değişikliği ile mücadelede etkili bir yol olarak öne çıkıyor.
İklim değişikliğinin dünya genelindeki etkileri büyük çaplıdır. Kutuplardaki buzulların erimesi, deniz seviyelerinin yükselmesine neden olurken, aşırı hava olayları, seller, sıcak hava dalgaları ve kuraklık gibi sorunlara yol açmaktadır. Bu etkilerin daha da şiddetlenmemesi için dünya, iklim değişikliği konusunda hemen harekete geçmeli ve çabalarını artırmalıdır.
İklim değişikliği, yaşam alanlarımızı, içme suyumuzu, tarımı ve biyoçeşitliliği doğrudan etkiler. Bu sorunlar, insan hayatını ve sağlığını olumsuz yönde etkiler. Bu nedenle, şehirlerin iklim değişikliği ile mücadelede liderlik yapması ve yeşil ve dijital dönüşümlerini hızlandırması önemlidir.
Özellikle Avrupa şehirleri, karbon emisyonlarını azaltma hedeflerine ulaşarak temiz hava, güvenli ulaşım ve trafik sıkışıklığının azaltılması gibi avantajları hedeflemelidir. Bu tür hedefler, Yeşil Mutabakat gibi ulusal ve uluslararası girişimlerle desteklenmekte ve iklim değişikliği ile mücadelede önemli bir role sahiptir.
COP28 BAE İklim Zirvesi, iklim değişikliğinin sağlık üzerindeki derin etkilerine vurgu yaparak, bu sorunun çok boyutlu bir tehdit olduğunu ortaya koymaktadır. Sıcak hava dalgaları, kasırgalar ve seller gibi hava olayları, sağlık risklerini artırarak acil sağlık sorunlarına yol açmaktadır. Hassas nüfus grupları, bu sağlık sorunlarının en fazla etkilenenleri arasındadır. Bu nedenle, iklim değişikliği ile mücadele sadece gezegeni korumakla kalmaz, aynı zamanda halk sağlığını korumak ve sürdürülebilir bir gelecek sağlamak için de kritik bir öneme sahiptir.
SAMPAŞ Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Şekip Karakaya, iklim değişikliği ile mücadelede akıllı şehir yaklaşımının güçlendirilmesi ve yaygınlaştırılması gerektiğini vurgulamaktadır. Bu, kentlerin karbon salınımını azaltmaya odaklanarak enerjiden ulaşıma kadar her alanda hava kalitesini izlemesini ve iyileştirmesini gerektirir. Şehirlerin akıllı şehir vizyonuna sahip olması, bu tespitleri ve iyileştirmeleri etkili bir şekilde uygulayabilmeleri için önemlidir.
