Ülkemizde vahşi madencilik faaliyetlerinin artarak devam etmesi, çevre ve insan sağlığı için ciddi riskler oluşturmaktadır. TEMA Vakfı, Türkiye’deki madencilik faaliyetlerinin yarattığı tahribata dikkat çekerek, özellikle Erzincan’daki Çöpler Altın Madeni’nde yaşanan felaketin bir kaza olmadığını, göz göre göre gerçekleştiğini vurgulamaktadır. Madenciliğe ilişkin kanunların sıkılaştırılması ve kapalı alanlarda madencilik faaliyetlerinin sınırlandırılması gerektiği vurgulanmaktadır.
Özellikle altın madenciliğinde kullanılan zehirli kimyasalların çevreye ve insan sağlığına olan zararlarına dikkat çekilmektedir. Bu kimyasalların toprak altında birikmesi ve sızıntı yapması, su kaynaklarını ve çevreyi tehlikeye sokmaktadır. TEMA Vakfı, siyanür gibi zehirli kimyasallarla yapılan yığın liçleme yönteminin yasaklanması gerektiğini savunmaktadır.
Ayrıca, son yıllarda ülkemizde yaşanan maden felaketlerinin artışına dikkat çekilmekte ve bu felaketlerin sıklıkla doğal yaşamı ve insan sağlığını tehdit ettiği belirtilmektedir. Madencilik faaliyetlerine ilişkin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreçlerinin yeterince etkin olmadığı ve bilimsel çalışmaların yeterince yapılmadığı vurgulanmaktadır.
TEMA Vakfı, vahşi madencilik faaliyetlerinin son bulması ve doğanın korunması için hükümetin daha sıkı tedbirler alması gerektiğini belirtmektedir. Maden faaliyetlerinin sürdürülebilir olması için bilimsel verilere dayalı kararlar alınması ve çevre koruma önlemlerinin artırılması gerektiği vurgulanmaktadır.