Censuswide tarafından yapılan yeni bir ankete göre, iş dünyası liderlerinin sekizde birinden fazlası (%13) COP28’in yeşil enerjiye geçişi yavaşlatacağına inanıyor.
Ankete katılan 2.500’den fazla Avrupalı iş liderinin dörtte biri (%26) yeşil enerji arzı ve altyapısının mevcudiyetinin bu alandaki hedeflerine ulaşmalarının önündeki en büyük engel olduğunu belirtirken, bürokratik engeller ve maliyet faktörlerini ikinci ve üçüncü en büyük zorluklar olarak gösterdi.
İş dünyası liderleri tarafından 2024 yılında ele alınması gereken en büyük sorun olarak fosil yakıtlar gösterilirken, bunu daha fazla depolama tesisi inşa edilmesi izledi.
COP28’in temel çıkarımları arasında 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji kaynaklarının kapasitesini üç katına çıkarma taahhüdü ve fosil yakıtlardan uzaklaşmaya yönelik ilk çağrının yapılması yer alıyordu, ancak çok beklenen fosil yakıtların “aşamalı olarak ortadan kaldırılması” terimi anlaşmadan açıkça çıkarıldı.
Avrupalı iş dünyası liderlerinin %21’i yeşil dönüşüm konusunda en büyük sorumluluğun ulusal hükümetlere ait olduğunu düşünürken, %17’si Avrupa çapında sorumluluğun büyük ölçüde AB gibi bölgesel kuruluşlar tarafından paylaşıldığını düşünmektedir.
Birleşik Krallık’taki iş dünyası liderlerinin %20’si de, artık AB’nin bir parçası olmamalarına rağmen, en fazla hesap verebilirliğin bölgesel kuruluşlarda olduğunu belirtmiştir.
BayWa r.e. tarafından yaptırılan anket, Avrupalı işletmelerin %80’inin halihazırda bir yeşil enerji stratejisine sahip olduğunu ve neredeyse yarısının (%48) bunları uygulamanın ilk aşamalarında olduğunu ortaya koymuştur.
BayWa r.e. CEO’su Matthias Taft şunları söyledi: “Enerji dönüşümünü ilerletmek için 2024 yılında neleri ele almamız gerektiği söz konusu olduğunda, fosil yakıtların aşamalı olarak ortadan kaldırılması en önemli öncelik olmalıdır.”
“Bunu başarmak için daha esnek bir yenilenebilir enerji tedarik ağına ve sağlam depolama çözümlerine ihtiyacımız var.”
“İşletmeler yeşil dönüşüme hazır, ancak bürokrasi ve yeşil enerjinin mevcut olmaması önlerinde engel teşkil ediyor. Bu durum, Cop28’de gördüğümüz zayıflatılmış söylemin yanı sıra fosil yakıt endüstrisi için birden fazla arka kapıyı açık bırakıyor.”