Gelecek nesillerin refahı ve barışı için, su kaynaklarının doğru kullanımı en kritik adımdır. Bu yılki Dünya Su Günü teması “Barış ve Su” olarak belirlendi. Su kaynaklarının korunması, sürdürülebilir kullanımı ve adil paylaşımı, küresel barışın ve refahın temel taşlarından biridir. Ambalajlı Su Üreticileri Derneği (SUDER) Yönetim Kurulu Başkanı Yaşabey Kalebaşı, su kaynaklarının korunmasının önemine dikkat çekerek, tüketicilerin sorumluluğunun araştırma, doğru bilgilendirme ve doğru kullanım alışkanlıkları edinme üzerinde olduğunu belirtti.
Birleşmiş Milletler’in 1993’te ilan ettiği Dünya Su Günü, her yıl 22 Mart’ta kutlanırken, bu yılın teması “Barış ve Su” olarak belirlendi. Su kıtlığı, kirliliği ve eşitsiz erişimin toplumlar ve ülkeler arasındaki gerilimi artırabileceği vurgulanıyor. Dünya genelinde 3 milyardan fazla insan ulusal sınırları aşan su kaynaklarına bağımlıdır ve sadece 24 ülke paylaşılan su kaynakları için iş birliği anlaşmalarına sahiptir. İklim krizi, çölleşme ve artan nüfus artışı, su talebini her geçen gün artırmaktadır.
Birleşmiş Milletler, küresel su iş birliği çalışmaları ile Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri doğrultusunda ilerlemenin önemine vurgu yaparak, suyun adil kullanımının gıda güvenliğini artıracağını, sağlıklı geçim kaynaklarını ve ekosistemi sürdürebileceğini, iklim değişikliğine karşı dayanıklılığı geliştireceğini ve uluslararası barışa hizmet edeceğini belirtiyor.
Su kaynaklarının korunması ve kullanım bilincinin güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Kalebaşı, suyun geleceği için tarımda bilinçli ve verimli sulama uygulamalarının benimsenmesi gerektiğini, sanayide su tüketiminde sürdürülebilirlik sağlanması gerektiğini ve atık suların temizlenerek gelecek nesillere sağlıklı bir şekilde bırakılması gerektiğini belirtti.
Tüketicilerin su kullanımında bilinçlenmesi gerektiğini vurgulayan Kalebaşı, özellikle içme suyu tüketiminde doğru bilgilendirmenin önemine işaret ederek, arıtma cihazlarının su israfına yol açabileceğini ve bu konuda farkındalık oluşturulması gerektiğini belirtti.
Kalebaşı, su bilincinin müfredatta yer alması gerektiğini de vurgulayarak, suyun her damlasının korunması gerektiği bilincinin genç yaşlardan itibaren oluşturulması gerektiğini belirtti.
