Bain & Company’nin yaptığı çalışma, bankaların 2030’a kadar yılda 600 milyar dolara kadar katkıda bulunarak düşük karbon salımına geçişte önemli bir rol oynayacaklarını gösteriyor. Bankalar, özellikle kurumsal krediler gibi geçiş sürecinin finansmanından 2030 yılına kadar yılda 44 milyar dolar ek gelir elde edecek.
Amerikan bankaları önümüzdeki on yıl içinde en büyük fırsatı yakalayacakken, Asya-Pasifik bölgesinin 2050 yılına kadar lider konuma geçeceği öngörülüyor. Dönüşüm finansmanına odaklanan bankaların 2050 yılına kadar kârlarını %30’a kadar artırabileceği belirtiliyor.
Bain & Company’nin analizine göre, finans kuruluşları için en önemli fırsat Amerika kıtasında bulunuyor. Kuzey Amerika bankalarının bu süre zarfında geçişin finansmanından yıllık 19,3 milyar dolar, Güney Amerika bankalarının ise 3,7 milyar dolar ek gelir elde edebileceği tahmin ediliyor. Asya-Pasifik bölgesindeki banka ve finans gruplarının 8,4 milyar dolar, Avrupa bankalarının yıllık 7 milyar dolar, Orta Doğu ve Afrika’dakilerin ise 5,5 milyar dolar ek gelir elde edeceği öngörülüyor.
Bain & Company’nin analizi, bankaların stratejik kararlar almak için kullanabileceği geçiş finansmanı modeline dayanıyor. Bu model, bölgesel, sektörel ve ürün perspektifleri için öngörülen ek gelir havuzları hakkında ayrıntılı bilgiler sağlıyor.
Bain & Company’nin EMEA Sürdürülebilirlik ve Sorumluluk Bağlantılı Finansal Hizmetler Lideri Christian Graf, düşük karbona geçişin bankalar için önemli bir yatırım fırsatı olduğunu belirtiyor ve bankaların bu dönüşümle önemli gelir artışları elde edebileceğini vurguluyor.
2030’un ötesine bakıldığında, yıllık 2,3 trilyon dolarlık ek yatırımın gerekeceği tahmin ediliyor. Düşük karbonlu yatırımlara öncülük eden bankalar, 2050 yılına kadar kârlarını %30’a kadar artırabilirler. Bu dönemde Asya-Pasifik bölgesinin öncülük edeceği öngörülüyor.
Bankaların enerji dönüşümünden faydalanabilmesi için beş temel adım öneriliyor:
– Talebin belirlenmesi,
– Öncelik verilecek fırsatların belirlenmesi,
– Mevcut tekliflerin gözden geçirilmesi ve düzenlenmesi,
– Ürün ve tavsiyelerin müşteri hedeflerine uygun olarak uyarlanması,
– Çalışan yetkinliklerinin artırılması.