Geçtiğimiz ay iki gün üst üste günlük sıcaklık rekoru kırılmış olsa da, ayın ortalama sıcaklığı şu anda kayıtlardaki en sıcak ay olan Temmuz 2023’ten biraz daha düşük kalmıştır.
Avrupa Birliği’nin hava durumu izleme ajansı Copernicus Perşembe günü yaptığı açıklamada, 13 ay süren rekor sıcaklık serisinin sona erdiğini ancak bunun çok az bir farkla gerçekleştiğini söyledi.
Temmuz 2024’te küresel ortalama sıcaklık 16.91C olarak gerçekleşti. Bu, şu anda kayıtlardaki en sıcak ay olan Temmuz 2023’teki ortalama sıcaklıktan sadece 0.04C daha düşüktü. Bu da geçen ayı hem en sıcak ikinci Temmuz ayı hem de kayıtlı tarihin en sıcak ikinci ayı yapıyor.
Haziran ayına kadar, aylık ortalama sıcaklıklar Mayıs 2023’ten bu yana her ay rekor kırmıştı. Bilim insanları bu sıcak dönemden kısmen El Niño’nun geri dönüşünü sorumlu tutuyor. Bu hava olayı, orta-doğu ekvatoral Pasifik’teki deniz yüzeyi sıcaklıklarının ısınmasıyla ilişkilidir. Genellikle birkaç yılda bir meydana gelir ve en sonuncusu 2016 yılında gerçekleşmiştir.
Bu trendin sona ermesine rağmen uzmanlar, dünya fosil yakıtlara bağımlılığını sürdürdüğü sürece aşırı sıcakların devam edeceği konusunda uyardı. En ucuz ve en kirli fosil yakıt olan kömür, karbon emisyonlarının tek ve en büyük kaynağıdır. Sanayi Devrimi’nden bu yana küresel ortalama sıcaklıklarda meydana gelen 1.2C’lik artışın 0.3C’den fazlasından sorumludur.
Copernicus İklim Değişikliği Servisi (C3S) Direktör Yardımcısı Samantha Burgess verilerle ilgili olarak şunları söyledi “Genel durum değişmedi, iklimimiz ısınmaya devam ediyor. İklim değişikliğinin yıkıcı etkileri 2023’ten çok önce başladı ve küresel sera gazı emisyonları net sıfıra ulaşana kadar da devam edecek.”
Günlük sıcaklık rekoru geçtiğimiz ay, 21 ve 22 Temmuz tarihlerinde 17.15C ile tarihi bir yüksekliğe ulaşarak iki gün üst üste kırıldı. Copernicus’a göre, küresel ortalama sıcaklığın en yüksek olduğu on günün tamamı bu on yıl içinde gerçekleşmiştir.
Isınan Sular
Denizler de geçen ay ısınmaya devam etti. Ortalama deniz yüzeyi sıcaklığı 20.88C’ye ulaşarak kayıtlardaki en yüksek ikinci değere ulaştı ve Temmuz 2023’te kaydedilen değerin sadece 0.01C gerisinde kaldı. Bu durum, deniz yüzeyi sıcaklıklarının rekor kırdığı 15 aylık döneme son noktayı koydu.
Okyanuslar dünyanın en büyük karbon yutağıdır. İnsan kaynaklı sera gazlarının yarattığı aşırı ısının %90’ından fazlasını ve karbondioksit (CO2) emisyonlarının yaklaşık %25’ini emerek okyanusların ısınmasına neden olurlar. Bu olgu kıyı ötrofikasyonuna, okyanus asitlenmesine ve deniz seviyesinin yükselmesine yol açmakta ve okyanus akıntılarını değiştirmektedir. Tüm bunlar deniz canlılarının kitlesel ölümlerine, kitlesel mercan ağartma olaylarına ve oksijen tükenmesi nedeniyle ölü bölgelere yol açabilir.
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından 2019 yılında yayınlanan bir rapor, iklim değişikliğine yanıt olarak, deniz ısı dalgaları gibi okyanus ısınma olaylarının artacağını ve mercanlar gibi deniz ekosistemleri üzerinde daha büyük bir baskı yaratacağını ortaya koymuştur.
Isınan Gezegen
Copernicus Perşembe günü yaptığı açıklamada, son verilerin 2024’ün geçen yılı geçerek en sıcak yıl olma ihtimalini “giderek arttırdığını” söyledi. Carbon Brief’e göre bunun gerçekleşme olasılığı %95’tir.
Aşırı sıcaklardaki artış, ısınan gezegenimizin doğrudan bir sonucudur. Küresel ısınmanın başlıca etkenleri, ısıyı atmosferde hapsederek Dünya’nın yüzey sıcaklığını yükselten sera gazlarıdır. Bu da daha uzun ve daha sıcak sıcak hava dalgalarına yol açmaktadır.
Haziran ayı, sanayi öncesi döneme kıyasla ortalama sıcaklıkların 1.5C’nin üzerinde seyrettiği 12. ay oldu. Ortalama küresel yüzey sıcaklığının 2015 yılında Paris Anlaşması’nın bir parçası olarak belirlenen kritik eşiğin 0,1C altında kalmasıyla bu rekor geçen ay kırıldı. Bu eşiğin onlarca yıl olmasa da uzun bir süre boyunca aşılması, tüm toplumların bağlı olduğu gezegenin yaşam destek sistemlerini etkileyen yıkıcı ve genellikle geri döndürülemez sonuçlarla birlikte birden fazla kırılma noktasını tetikleyebilir.
Şu ana kadar dünya, sanayi öncesi döneme kıyasla 1.2C ısınmıştır. Bu ısınmanın üçte ikisinden fazlası 1975’ten bu yana meydana gelmiştir.