Türkiye, 2053 yılına kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşmak amacıyla 2035 yılına kadar geçerli olacak Ulusal Enerji Stratejisi, Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası’nı hazırladı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, yenilenebilir enerjinin 2035 yılında toplam enerji tüketimindeki payının 2020’deki %16.7 seviyesinden %23.7’ye ulaşacağını belirtti.
Türkiye temiz enerjiden hidrojen üreten elektrolizörlerin kapasitesinin 2030’da 2 GW, 2035’te 5 GW ve 2053’te 70 GW’a ulaşmasını bekliyor. Bayraktar, ülkenin elektrik üretim kapasitesini 2035 yılına kadar 189.7 GW’a çıkarmayı hedeflediğini, bu kapasitenin 2020 sonu itibarıyla 95.9 GW olduğunu ifade etti. Bayraktar yeni enerji santrallerinden sağlanacak kapasitenin %74.3’ünün ise hidroelektrik, güneş enerjisi santralleri ve rüzgar santrallerinden geleceğini vurguladı.
Türkiye, 2035 yılına kadar 7.5 GW batarya depolama kapasitesi kurmayı planlıyor. Güneş enerjisi kapasitesinin 2020’deki 6.7 GW seviyesinden 52.9 GW’a çıkarılması öngörülüyor. Ayrıca, hükümet toplam kapasiteyi 2035 yılında 29.6 GW’a ulaştırmak üzere 20.8 GW’lık yeni rüzgar santrali kurmayı planlıyor. Hidroelektrik enerji kapasitesinin 31 GW’tan 35.1 GW’a yükselebileceği, jeotermal ve biyokütle tesislerinin de 1.7 GW arttırmayı hedefliyor.
Türkiye, 4.5 GW kapasiteli Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ni inşa ediyor ve diğer tesislere, küçük modüler reaktörler (SMR) eklemeyi planlayarak toplamda 7.2 GW kapasiteye ulaşmayı hedefliyor. Hükümet nükleer santrallerden üretilen elektriğin 2035 yılı için %11 oranında olmasını öngörüyor.
Bakan Bayraktar, enerji tüketimindeki artışın 2020 sonunda 147.2 milyon ton petrol eş değerinden 205.3 milyon ton petrol eş değerine yükselebileceğini belirtti.
Türkiye, küresel hidrojen pazarında öncü olmayı hedefliyor
Bayraktar, yeşil hidrojenin net sıfır emisyon hedefine ulaşmada önemli bir araç olacağını ifade etti. Hidrojenin, petrokimya, demir, çelik, çimento, cam ve seramik gibi enerji yoğun sektörlerin karbonsuzlaşmasına yardımcı olacağını açıkladı ve hidrojenin, üretildiği yerde tüketilmesinin en iyi çözüm olduğunu belirtti.
Hükümet 2053 yılı için hidrojenin toplam gaz içindeki payının %12 olması ve sentetik metanın %30’luk bir pay almasını hedefliyor. Hidrojen maliyetlerinin kilogram başına 1.2 ABD dolarına düşürülmesi amaçlanıyor.
Bayraktar, Türkiye’nin jeopolitik konumunun küresel hidrojen pazarında büyük bir öncü olmasına olanak tanıdığını belirtti. Hidrojen stratejisine göre, hidrojen üretim maliyetlerinin 2035 yılına kadar kilogram başına 2.4 ABD dolarına, 2050’li yıllarda ise 1.2 ABD dolarına düşürülmesi planlanıyor. Bayraktar, hidrojen sektörünü desteklemek amacıyla araştırma, geliştirme ve üretimi teşvik edecek düzenlemeler hazırladıklarını belirtti.