Dünyanın lider lojistik şirketi DHL Group, önümüzdeki beş yıla yönelik stratejisini açıkladı. “Strateji 2030 – Sürdürülebilir Büyümeyi Hızlandırmak” isimli vizyonu ile şirket, 2030 yılına kadar 2023’e kıyasla yüzde 50 gelir artışı elde etmeyi hedefliyor. DHL Group, bölüm ve Grup büyüme girişimleri yoluyla tam büyüme potansiyelini ortaya çıkarmayı amaçlıyor. Grubun iş bölümleri, hizmet mükemmelliği yoluyla büyümeyi teşvik ederek kârlı ana işlerine odaklanmaya devam edecek. Şirket, hızla büyüyen coğrafyalar ve sektördeki yapısal gelişmelerin yanı sıra e-ticaret trendine odaklanan Grup özelindeki büyüme girişimleriyle sürdürülebilir büyümeyi hızlandıracak. DHL Group, dijital temas noktalarında müşteri deneyimini de iyileştirecek. DHL Group, Strateji 2030 ile karbondan arındırma taahhüdünü daha da pekiştiriyor.
DHL Group CEO’su Tobias Meyer konuyla ilgili şunları söyledi: “Dengeli ve çeşitliliği yüksek portföyümüz sayesinde hızla değişen bir dünyada büyüme fırsatlarını yakalamak için ideal bir konumdayız. İşimizi karbondan arındırırken daha hızlı ve daha kârlı büyümeyi amaçlıyoruz. Kaliteye ve hızla büyüyen sektör segmentlerinin ihtiyaçlarına hizmet vermeye ciddi bir şekilde odaklanarak küresel lojistikteki pazar lideri konumumuzu güçlendireceğiz.”
“Strateji 2025”, DHL Group’a zorlu zamanlarda yol gösterdi
Geçtiğimiz beş yıl boyunca, “Strateji 2025 – Dijital Dünyada Mükemmelliği Sağlamak”, DHL Group’a pandemi, tedarik zinciri kesintileri ve jeopolitik gerilimler gibi küresel zorluk dönemlerinde etkili bir şekilde yol gösterdi. DHL Group, 2021’de açıkladığı ESG Yol Haritası hedeflerinin yanı sıra üç ana hedefi olan tercih edilen işveren, tedarikçi ve yatırım alanlarında da önemli ilerlemeler kaydetti.
Hızla büyüyen sektör segmentleri ve coğrafyaların yanı sıra e-ticaret ve dijitalleşmeden kaynaklanan hızlandırılmış büyüme
Karmaşık ve değişken bir ortamda, lojistik sektörü de değişiyor. Jeopolitik gerilimler küresel ticaret ortamını yeniden şekillendiriyor. Şirketler, daha dirençli tedarik zincirleri oluşturmak için aktif olarak çalışıyor. Ayrıca, iklim değişikliğiyle mücadele ve iş gücündeki demografik değişimler de karmaşıklığa katkıda bulunuyor. Sektördeki bu değişiklikler yeni zorluklar ortaya çıkarsa da DHL Group’un güçlü geçmişi ve küresel ayak izi, onu ek büyüme için önemli fırsatları yakalayabilecek benzersiz bir konuma getiriyor. DHL, beş iş bölümünün büyüme gündemlerine ek daha fazla büyüme sağlayacak olan aşağıdaki Grup girişimleriyle şirketin güçlü yönlerinden yararlanmayı ve büyümeyi hızlandırmayı hedefliyor:
Yaşam Bilimleri ve Sağlık Hizmetleri
DHL Group, sıcaklık kontrollü dondurulmuş veya kriyojenik depolama gibi özel lojistik çözümlerine ihtiyaç duyan ilaç pazarındaki yapısal değişimleri karşılayabilecek güçlü bir konuma sahip. Biyofarmasötik, hücre, gen ve klinik araştırmalar pazarının, 2023 ile 2030 yılları arasında yıllık yüzde 10’dan fazla bileşik büyüme oranıyla (CAGR) büyümesi ve dolayısıyla küresel GSYİH’nin önemli ölçüde üzerinde olması bekleniyor.
Yenilenebilir Enerji
Yenilenebilir enerji ve oto-mobilite sektörlerinin dönüşümü, örneğin yel değirmeni kanatlarının taşınması veya batarya enerji depolama sistemleri gibi özel lojistik çözümler gerektiriyor. Bu alanda 2023 ve 2030 yılları arasında yıllık yüzde 15’ten fazla olması beklenen bileşik büyüme oranı, DHL Group’a önemli bir büyüme potansiyeli sunuyor.
Coğrafi Gelişmeler
DHL Group, güçlü küresel ayak izini ve yerel uzmanlığını kullanarak olumlu coğrafi gelişmelerin etkilerini ikiye katlamayı hedefliyor. Bu, ticaret yollarının büyümesindeki derin değişimini, küresel tedarik zincirlerinin çeşitlendirilmesini ve dünya çapında hızla büyüyen şirketlerin ihtiyaçlarını ele almayı içeriyor.
E-ticaret
Bir mega trend haline gelen e-ticaret, son yıllarda DHL Group için istikrarlı bir büyüme faktörü oldu. DHL Group, birleşik sipariş yönetimi ve son kilometre teslimatı gibi entegre çözümler için farklı iş bölümlerinin gücünü birleştirerek e-ticaret pazarındaki ayak izini artırmayı hedefliyor. Küresel e-ticaret pazarının 2030 yılına kadar yıllık yüzde 7’lik bir birleşik büyüme oranıyla büyümesi bekleniyor.
Dijital Satış
DHL Group, müşteri kazanmak ve mevcut müşterileri elde tutmak için dijital satış yeteneklerini bir standart haline getirmeyi planlıyor. Bu nedenle, dijital satış programı, Grup genelindeki müşteriler için gelişmiş çevrimiçi işlemler oluşturacak şekilde daha da genişletilecek.
Sürdürülebilirlik: “Tercih Edilen Yeşil Lojistik Çözümü” Grubun stratejik çerçevesine entegre ediliyor
2050 yılına kadar işini karbondan arındırmayı hedefleyen küresel bir lojistik şirketi olan DHL Group, mevcut stratejik “üç ana hedef” çerçevesine sürdürülebilirliği “Tercih Edilen Yeşil Lojistik Çözümü” olarak adlandırdığı dördüncü bir hedef olarak entegre ediyor. Şirket, müşterilerinin tedarik zincirlerini karbondan arındırmalarına destek olmak için uzmanlığını kullanmayı, böylece bu gelişen pazarda pay elde etmeyi hedefliyor. Bu doğrultudaki girişimler arasında stratejik ortaklıklar kurulması ve 2030 yılına kadar yüzde 30’luk bir Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF) karışımını güvence altına almak için karbondan arındırma çalışmalarının yoğunlaştırılması yer alıyor.
DHL Group CEO’su Tobias Meyer, “Lojistik sektöründeki en büyük elektrikli araç filosuna sahip olmaktan ve 2023’te dünya genelindeki tüm havayolları arasında en yüksek SAF payına ulaşmaktan gurur duyuyoruz. Gelecekte pazar talebinin artması öngörülen düşük emisyonlu lojistiğe yatırım yapmanın, bu taşımacılık çözümlerinin müşterilerimiz için giderek daha önemli hale gelmesiyle rekabet avantajına dönüşeceğine inanıyoruz.” şeklinde konuştu.
DHL Group, karmaşıklığı azaltmak ve büyüme gündemini desteklemek için karmaşık yasal yapısını başarısı kanıtlanmış yönetim yapısıyla uyumlu hale getirmeyi amaçlıyor. Şirketin Express, Global Forwarding/Freight, Supply Chain, eCommerce ve Post & Parcel Germany olmak üzere beş bölümden oluşan yönetim yapısı basit ve açık olsa da temelde yatan yasal yapı çok daha karmaşık ve kısmen birbiriyle kesişiyor. Yasal ve yönetimsel yapının uyumlu hale getirilmesiyle karmaşıklığı azaltmak ve daha esnek ve çevik bir yapı oluşturmak amaçlanıyor.
Sadeleştirme, Post & Parcel Germany ve eCommerce bölümlerinin bağımsız kurumsal varlıklar olarak yapılandırılmasını içeriyor. Post & Parcel Germany faaliyetleri için “Deutsche Post AG” adı kullanılmaya devam edecek. Bu teknik önlemle grubun portföyünde, maaş ve koruma anlaşmalarında, yönetim sorumluluklarında veya diğer yasal taahhütlerde herhangi bir değişiklik yapılması amaçlanmıyor. Uygulamaya geçirilmesinin ise yaklaşık bir ila iki yıl sürmesi bekleniyor.
