Cumartesi, Kasım 23, 2024

AB Mikroplastik Kurallarına Göre Uluslararası Nakliye

Çevre bakanları, sorumluluğun Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) kapsamında olması gerektiğini savunuyor.

Çevre bakanları, Çevre Konseyi toplantısında Avrupa’nın tek taraflı eyleminin sınırlı bir etkiye sahip olacağını ve Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) öncülük etmesi gerektiğini savunarak, mikroplastik kirliliğiyle mücadele için deniz taşımacılığının AB kurallarına dahil edilmesine büyük ölçüde karşı çıktılar.

Kıbrıs, Çek Cumhuriyeti, Finlandiya, Almanya, Yunanistan, İtalya, Letonya, Polonya ve Slovenya, 25 Mart Pazartesi günü, Avrupa Komisyonu’nun geçtiğimiz Ekim ayında sunduğu endüstriyel pelet kayıplarından kaynaklanan mikroplastik kirliliğinin azaltılmasına yönelik öneriye deniz taşımacılığının da dahil edilmesine karşı çıkan üye ülkeler arasında yer aldı.

Mikroplastik

Çevre Bakanları, IMO bünyesinde devam eden plastikle ilgili tartışmanın AB’nin izleyeceği uluslararası çözümlerin temelini oluşturması gerektiğini söyledi. BM kuruluşu geçtiğimiz günlerde Londra’da toplanarak plastik peletlerin deniz yoluyla taşınmasına ilişkin taslak tavsiyelerin yanı sıra gemilerden dökülenlerin temizlenmesine yönelik taslak kılavuzlar üzerinde anlaşmaya vardı.

Bakan Kai Mykkänen, “Komisyon’un, IMO’da plastik azaltımına yönelik tartışmaları dikkate alarak, bu aşamada [deniz taşımacılığını] yönetmeliğe dahil etmeme yaklaşımını destekliyoruz,” dedi ve bu görüşmelerin sonucunun tatmin edici olmaması halinde AB düzeyinde önlemlerin gelecekte yeniden ele alınabileceğini öne sürdü.

Almanya Çevre Bakanı Steffi Lemke, Çevre Konseyi’ne mikroplastiklerle ilgili tartışmanın deniz kirliliğiyle daha genel anlamda mücadeleye “çok önemli bir katkı” olduğunu söyledi, ancak tek taraflı eylemle ilgili olası ticaret ve rekabet sorunları konusunda şüphelerini dile getirdi. “Bu konu IMO aracılığıyla uluslararası düzeyde düzenlenmelidir.” dedi.

Sloven mevkidaşı Bojan Kumer ülkesinin “IMO tartışmalarına düzenli olarak katıldığını” söyledi ve hükümetinin gemiciliği önerilen AB yasasına dahil etme olasılığını “hala incelediğini” belirtti. Kıbrıslı Maria Panayiotou ise gemi kaynaklı kirlilikle ilgili yakın zamanda revize edilen AB mevzuatına işaret ederek Kıbrıs’ın “IMO’dan çıkacak sonucu beklemeyi” tercih ettiğini ve şu an için ülkesinin “denizciliğin AB yasasına dahil edilmesini desteklemediğini” söyledi.

Daimi temsilci yardımcısı Manuela Teixeira Pinto tarafından temsil edilen Portekiz, bu tartışmanın IMO bünyesinde ele alınması gerektiğini kabul etti, ancak “çalışmalarımız onların ne yaptığına göre belirlenmemeli” diye ekledi. Aynı şekilde Bulgaristan’ın daimi temsilcisi Ivanka Tasheva da genel etkinliğe zarar vermemek kaydıyla küresel düzeyde “bağlayıcı tedbirlere öncelik verilmesi gerektiğini” söyledi.

Çevre Komiseri Virginijus Sinkevicius bakanlara AB yürütmesinin “AB endüstrisinin rekabet gücünü tehlikeye atacak bir çözümü desteklemeyeceğini”, bunun yerine Komisyon’un “IMO’daki gelişmeler doğrultusunda” çözümleri destekleyeceğini söyledi.

Geçtiğimiz hafta Avrupa Parlamentosu genel kurulunda plastiklerin deniz yoluyla taşınmasının yasa kapsamına alınması lehinde oy kullanıldı ve bu da önümüzdeki dönemde yapılacak kurumlar arası müzakerelerde ulusal hükümetlerle bir hesaplaşmaya yol açabilir.

Denizlerdeki mikroplastik kirliliği konusu, Ocak ayında komşu Portekiz açıklarında kiralanan bir kargo gemisinden düşen konteynerlerin ardından, imalatta kullanılan ham plastik olan milyonlarca küçük plastiklerin İspanya’nın Galiçya bölgesindeki sahillere vurmasıyla gündeme geldi.

AB Konseyi Dönem Başkanlığı’nı yürüten Belçika, ürünlere kasıtlı olarak eklenen mikroplastiklerden kaynaklanan kirlilikle mücadeleye yönelik ayrı bir AB mevzuatının ardından gelen teklifin genel hedefleri konusunda üye devletler arasındaki farklılığı ölçmek amacıyla konuyu bugünkü gündemine aldı.

Yasama dosyası, 6-9 Haziran’da yapılacak AB seçimlerini müteakip bir sonraki yasama döneminde ele alınacaktır.

Daha fazlası...