ABONE topluluğumuza katılın ve iletişimin bir parçası olun.

Bize Katılın! Yeşil İş gündemine dair en güncel içeriklerden haberdar olmak için topluluğumuza katılın. E-posta adresinizi girerek veya "Abone Ol" butonuna tıklayarak Yeşil iş Platformu’na abone olabilirsiniz. Gizliliğiniz önceliğimizdir; bilgilerinizi özenle korur, size yalnızca değerli içerikler ulaştırırız.

Perşembe, Nisan 24, 2025

Atık Çamurdan Biyo-Yağ Üretiyorlar!

Avustralya’da geliştirilen yeni bir teknoloji, elektronik, inşaat ve otomotiv sektörlerinde petrol bazlı ürünlerin yerine geçebilecek, daha sürdürülebilir ve düşük maliyetli biyo-yağların üretilmesini mümkün kılıyor.

PYROCO™ adı verilen teknoloji, oksijen olmadan yüksek sıcaklıkta işlenmiş kanalizasyon atığı olan biyokatıları karbon açısından zengin bir ürün olan “biyokömür”e dönüştürüyor. Bu biyokömür, fenol açısından zengin biyo-yağ üretiminde katalizör olarak kullanılabiliyor. Teknoloji, RMIT’nin South East Water, Intelligent Water Networks ve diğer su otoriteleriyle yıllar süren iş birliğiyle geliştirildi ve artık döngüsel ekonomi alanında çeşitli uygulamalarda kullanılmaya başlandı.

RMIT’nin Hindistan Petrol Enstitüsü (Indian Institute of Petroleum) ile birlikte yürüttüğü ve Renewable Energy dergisinde yayımlanan son araştırma, biyokatılardan elde edilen biyokömürün, biyo-yağ üretiminde kullanılan pahalı katalizörlerin yerini etkili biçimde alabileceğini ortaya koydu. Çalışmada, Avustralya’ya özgü “Willow Peppermint” bitkisinden yüksek fenol (%69) ve hidrokarbon (%14) içeriğine sahip biyo-yağ elde edildi.

Bio yakıt üretimi - sürdürülebilirlik
Bio yakıt üretimi – sürdürülebilirlik

Ticari Ölçeğe Geçiş Hazırlığı
RMIT Biyokatı Dönüşüm Merkezi’nin Araştırma Direktör Yardımcısı Prof. Kalpit Shah, PYROCO™ teknolojisinin ticarileşmeye çok yakın olduğunu açıkladı. RMIT ve ortakları Aqua Metro, South East Water ve iştiraki Iota, Avustralya Hükümeti’nden 3 milyon dolarlık destek alarak 2025’te South East Water’a ait bir geri dönüşüm tesisinde ticari ölçekli bir pilot tesis (Mark-3) kuracak. Shah, “Bu proje, Küresel Atık Yönetim Politikası ve Avustralya’nın Ulusal Atık Eylem Planı ile uyumlu. PFAS (zararlı kimyasal) içeren biyokatıların toprağa gömülmesini engelleyip bunları PFAS içermeyen biyokömüre dönüştürmeyi amaçlıyoruz.” dedi.

Uluslararası Biyokömür Girişimi’ne göre, biyokömürün 2026 yılına kadar 3,3 milyar dolarlık küresel pazar potansiyeli bulunuyor. Proje aynı zamanda PFAS ile ilgili yeni düzenlemelere (NEMP 3.0) de uyum sağlıyor.

Patent Aşaması ve Gelecek Planlar
RMIT, geliştirilen teknolojiyi korumak için patent başvurularını tamamladı ve Iota şirketini ticarileştirme ortağı olarak seçti. Melton Geri Dönüşüm Tesisi’nde gerçekleştirilen Mark-2 denemeleri, teknolojinin büyük ölçekli uygulaması için zemin hazırladı. Bu denemelerle biyokatılardan patojenler, PFAS ve mikroplastikler başarıyla uzaklaştırıldı.

South East Water CEO’su Lara Olsen, PYROCO™ teknolojisinin çevresel sürdürülebilirlik ve inovasyon açısından su sektörü için büyük bir ilerleme olduğunu vurgulayarak, “Bu projeyle, biyokatılardaki PFAS’ların %99,99’unu yok edebilecek bir teknoloji geliştiriyoruz. Gelecek nesiller için çevreyi korumak amacıyla yenilikçi çözümler üretiyoruz.” dedi. Aqua Metro CEO’su Manish Pancholi ise PYROCO teknolojisinin ticarileştirilmesi için verilen 11 milyon dolarlık CRC-P hibesinden gurur duyduklarını belirterek, “Bu teknolojiyle su endüstrisine ve diğer sektörlere karbon azaltımı, çevresel fayda ve döngüsel ekonomi katkısı sağlayacağız.” dedi.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Daha fazlası...