Avrupa Birliği Konseyi, hava kalitesi standartlarını daha sıkı hale getiren yeni bir direktifi kabul etti. Bu düzenleme, en zararlı kirleticiler için sınır değerleri daha da düşürerek, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) tavsiyelerine daha uyumlu hale getiriyor. Yeni bir hükümle, vatandaşlar, hava kirliliği düzenlemelerine uyulmaması nedeniyle sağlıklarının bozulması durumunda tazminat talep edebilecek.
Avrupa Birliği, en geç 2050 yılına kadar hava kirliliğini sağlık ve ekosistemlere zarar vermeyecek seviyelere indirmeyi hedefliyor. Hava kirliliği, AB’de erken ölümlerin başlıca çevresel nedeni olarak görülüyor ve her yıl 300 bin insanın ölüme neden oluyor.
Nisan ayında, Avrupa Parlamentosu, AB Konseyi ile en zararlı kirleticiler için sınır değerlerin düşürülmesi ve hava kalitesi izleme sistemlerinin iyileştirilmesine yönelik bir ön anlaşmayı kabul etti. AB Konseyi, üye ülkeleri temsil eden bir organ olarak, revize edilmiş Çevresel Hava Kalitesi Direktifi’ni (AAQD) kabul etti.
Yeni kurallar 2030’a kadar hayata geçirilecek
Yeni kurallar, insan sağlığı üzerinde ciddi etkiye sahip olan hava kirleticileri için 2030 yılına kadar daha sıkı sınır ve hedefler getiriyor. Bu kirleticiler arasında PM10 ve PM2.5 türü partikül maddeler, azot dioksit (NO2) ve kükürt dioksit (SO2) bulunuyor.
PM2.5 ve NO2 için yıllık sınır değerler sırasıyla 25’ten 10 mikrograma ve 40’tan 20 mikrograma düşürülüyor. Avrupa Birliği, bu yeni üst sınırlarla birlikte, DSÖ’nün tavsiye ettiği değerlere yaklaşmış oldu. DSÖ’nün PM2.5 için belirlediği sınır, metreküp başına beş mikrogram olarak öngörülüyor.
2024 tarihli ‘Avrupa’nın hava kalitesi durumu’ raporundaki verilere göre, 2022 ve 2023 yıllarında şehirlerde yaşayan Avrupalıların %96’sı, DSÖ’nün tavsiye ettiği seviyelerin üzerinde PM2.5 kirliliğine maruz kaldı.
Vatandaşlar, hava kalitesi ihlallerinden dolayı sağlık zararları için tazminat talep edebilecek
Direktif, AB hava kalitesi kurallarına uyulmaması nedeniyle sağlık zararı gören vatandaşların tazminat talep edebileceğini öngörüyor. Ayrıca, hava kalitesinin sistemlerinde iyileştirmeler yapılması, en son bilimsel bulgular ışığında hava kalitesi standartlarının düzenli olarak gözden geçirilmesini zorunlu kılıyor.
Direktif yürürlüğe girdikten sonra ülkeler, iki yıl içinde bu düzenlemeyi ulusal mevzuatlarına uyarlamak zorunda kalacak.