2024 yılına kadar sera gazı emisyonlarını net sıfıra indirme hedefiyle ortaya çıkan Avrupa Yeşil Mutabakatı, uluslararası ticarette önemli değişikliklere neden olacak gibi görünüyor. Sektörler, sürdürülebilirlik, çevre dostu teknolojiler ve temiz enerji kullanımı konularında yeni düzenlemelerle karşı karşıya kalacak. Özellikle Türk şirketleri, bu değişimlere ayak uydurmak ve rekabet avantajı elde etmek için çeşitli stratejiler geliştirmek zorunda kalacak.
1. Uluslararası Ticaret ve Yeşil Mutabakat
Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakatı, ekosistemi koruma şartını ticaretin öncelikli kriterlerinden biri haline getiriyor. Bu durum, özellikle AB ile ticaret yapan Türk şirketlerini doğrudan etkiliyor. AB’ye ihraç edilen ürünlere zorunlu karbon vergisi uygulanması, lojistik ve ulaştırma sektörünü doğrudan etkilemekle birlikte, tüm sektörlerin çevre dostu teknolojilere yönelmesini gerektiriyor.
2. Lojistik ve Ulaştırma Sektöründeki Etkiler
Yeşil Mutabakat, sektörleri çevre dostu teknolojilere yönlendirmeyi amaçlıyor ve aynı zamanda AB’ye ihraç edilen ürünlere karbon vergisini zorunlu kılıyor. Bu durum, özellikle lojistik ve ulaştırma sektörünü etkileyecek gibi görünüyor. Doğrudan karbon emisyonlarına odaklanan bu sektör, yenilenebilir enerji ve çevre dostu teknolojilere yatırım yapmak zorunda kalacak.
3. Dijital Altyapıların Güçlendirilmesi
Bu değişimlere uyum sağlamak ve rekabet avantajı elde etmek için Türk şirketlerinin dijital altyapılarını güçlendirmeleri gerekiyor. PATH Software House Kurucu Ortağı Murat Kader, lojistik sektörünün hala teknoloji kullanımına mesafeli olduğunu belirtiyor. Ancak, dijital altyapıların güçlendirilmesi, sektörde maliyetleri azaltabilir ve AB Yeşil Mutabakatı’nın karbon emisyonu stratejilerine uyum sağlayabilir.
4. Rekabet Avantajı Yaratan Sistemler
PATH Software House, lojistik ve kargo sektörüne yönelik ürün ve hizmetler geliştirmekte ve bu alanda rekabet avantajı yaratan sistemler tasarlamaktadır. Bu sistemler, depolama, taşıma, operasyon, sevkiyat, müşteri ilişkileri ve teklif yönetimi gibi süreçleri kapsayarak sektöre yenilik getiriyor. Bu tür sistemlere yatırım yapmak, Türk şirketlerine AB standartlarına uyumlu ve çevre dostu operasyonlar sunma konusunda yardımcı olabilir.
5. Geleceğin Taşımacılığı: Yapay Zeka Yatırımları
Murat Kader’e göre, lojistik sektörünü geleceğe taşımanın temel unsurlarından biri yapay zeka yatırımlarıdır. Bu yatırımlar, süreçlerin otomatize edilmesini sağlayarak maliyetleri azaltabilir ve operasyonel verimliliği artırabilir. Türk şirketleri, AB Yeşil Mutabakatı’nın getirdiği yeni düzenlemelere uyum sağlamak için yapay zeka teknolojilerine odaklanmalıdır.
Bu stratejilerle, Türk şirketleri Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın getirdiği değişimlere uyum sağlayabilir ve sürdürülebilir bir gelecekte rekabet avantajı elde edebilir.