Cumartesi, Kasım 23, 2024

BM, Karbon Piyasasında Çevre ve İnsan Hakları İçin Yeni Önlemler Getirdi

Birleşmiş Milletler’in yeni karbon piyasası, karbon kredisi projelerinin insan haklarını ihlal etmesini ya da çevreye zarar vermesini engellemeyi amaçlayan zorunlu bir denetim sistemi oluşturdu. Bu adım, karbon piyasasında çevre ve insan hakları açısından daha güçlü koruma standartları getirmeyi hedefliyor.

Perşembe günü Azerbaycan’ın Bakü kentinde toplanan teknik uzmanlar, Birleşmiş Milletler’in yeni 6.4. Maddesi kapsamında kabul edilen yeni kurallar çerçevesinde karbon kredilendirme sisteminin işleyişini belirledi. Bu kurallara göre, proje geliştiricileri, potansiyel olumsuz çevresel ve sosyal etkileri önceden tespit etmek ve bu etkileri ele almak için kapsamlı bir risk değerlendirmesi yapmak zorunda olacak. Bu uygulama, projelerin sürdürülebilirliğini sağlamak ve insan hakları ile çevre korumasını önceliklendirmek amacıyla önemlidir.

karbon piyasası

Proje sahipleri ayrıca, faaliyetlerinin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine nasıl katkıda bulunduğunu, örneğin yoksulluğun ortadan kaldırılması veya sağlığın iyileştirilmesi gibi konularda da açıklamak zorunda olacak. Bu gereklilik, projelerin esas amacı olan sera gazı emisyonlarını azaltmanın ötesine geçerek, daha geniş bir sosyal etki yaratmayı hedefliyor. Böylece, karbon kredisi projeleri sadece çevresel fayda sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda toplumsal kalkınmaya da katkıda bulunacak.

Denetim Kurulu Başkanı Maria AlJishi, yaptığı açıklamada “Bu yeni zorunlu koruma tedbirleri, inşa ettiğimiz BM karbon piyasasının insanlara veya çevreye zarar vermeden sürdürülebilir kalkınmaya katkı sağladığından emin olmak adına önemli bir adım.” dedi.

Bu yeni risk azaltma önlemleri, “Sürdürülebilir Kalkınma Aracı” olarak adlandırılan denetim sistemi aracılığıyla, dünya genelinde karbon kredisi projelerinin neden olduğu zararlara yönelik yaygın endişeleri giderecek.

BM karbon piyasası olan Temiz Kalkınma Mekanizması (CDM), bazı projeleriyle sosyal ve çevresel ihlaller nedeniyle eleştirildi. Örneğin, Hindistan’daki bir atık enerji tesisi toksik kirliliğe yol açarken, Panama’daki bir hidroelektrik barajı nedeniyle insanlar zorla yerlerinden edildi. Ayrıca, Uganda’da gerçekleştirilen bir ağaç dikim projesi sonucunda köylüler, tarım yaptıkları arazilere erişimlerini kaybetti. Bu tür örnekler, yeni karbon kredilendirme sisteminin sosyal ve çevresel etki değerlendirmelerine duyulan ihtiyacı gösteriyor.

Temiz Kalkınma Mekanizması yalnızca gönüllülük esasına dayanan, daha az titiz bir denetime sistemine sahipti ve bu mekanizma sivil toplum tarafından sert eleştirildi.

Bu hafta onaylanan yeni Sürdürülebilir Kalkınma Aracı, iki yıldır süren tartışmaların ardından tamamlandı. Bu mekanizma, bu yılın başlarında kabul edilen bir itiraz ve şikayet prosedürü ile entegre bir şekilde çalışacak. Böylece, proje sahipleri ve ilgili taraflar, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine uyum sağlarken, olası sorunları da zamanında ele alma imkanı bulacak. Bu gelişme, karbon piyasasında daha şeffaf ve hesap verebilir bir sistem oluşturma hedefini destekliyor.

rüzgar enerjisi

Denetim Kurulu üyesi Kristin Qui, bu denetim sisteminin oluşturulmasının “çok zorlayıcı” olduğunu vurguladı. Bu açıklama, hem etkin bir mekanizma geliştirme çabalarının hem de sürdürülebilirlik standartlarının korunmasının önemini ortaya koyuyor.

Yeni kurallar uyarınca, proje geliştiricileri; arazi ve su, insan hakları, sağlık, toplumsal cinsiyet eşitliği ve yerli halklar gibi 11 farklı alanda faaliyetlerinin yaratabileceği riskleri değerlendirmek üzere kapsamlı bir anket doldurmak zorunda kalacak.

Geliştiriciler, olumsuz etkilerden kaçınmak için planlarını açıklamak zorunda. Bu mümkün değilse, geliştiriciler olumsuz etkileri azaltmak için aldıkları önlemler ve bunların nasıl takip edilebileceği hakkında bilgi verecek.

Bu kurallar, hem 6.4. Madde kapsamında geliştirilen yeni projeler hem de yeni piyasaya geçiş yapmayı planlayan binden fazla proje için geçerli olacak

BM’nin karbon piyasasında yeni dönem başlıyor

Yeni denetim sisteminin kabul edilmesi, Kasım ayında gerçekleştirilecek olan COP29’da 6.4. Madde karbon piyasasının tam olarak faaliyete geçmesi adına önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. .

Daha fazlası...