İklim değişikliği gibi büyük bir sorunu yavaşlatmak oldukça iddialı bir hedef. Ancak, hepimiz küçük, bireysel eylemlerle emisyonları azaltmaya yardımcı olabiliriz.
2024’te kritik 1,5°C eşiği ilk kez tam bir yıl boyunca aşıldı. Bu durum küresel emisyonları hızla azaltmanın aciliyetini de ortaya koydu. İklim değişikliğini kontrol altına almak için gereken çalışmaların büyük bir kısmı bireylerin kontrolü dışında olabilir ama hepimiz için yapabilecek bir şeyler mevcut. İşte daha sürdürülebilir bir yaşam için atabileceğiniz 5 değerli adım…
Bitki bazlı beslenin
2033 yılına kadar, dünyada yaklaşık iki milyar sığır, 32 milyar kümes hayvanı ve üç milyara yakın koyun olması bekleniyor. Bu hayvanlar yaşarken, gezegeni ısıtma etkisi karbondioksitten çok daha güçlü olan metan ve azot oksit gibi sera gazlarını salıyorlar. Ayrıca, onları beslemek için devasa miktarda arazi ve su gerekiyor. Tam da bu nedenle bilim insanları, küresel sıcaklık artışını durdurmak için en etkili yollardan birinin daha az et tüketmek olduğu konusunda hemfikir. Yapılan bir araştırmaya göre, vegan beslenenlerin diyetleri et tüketen bireylerin saldığı karbon emisyonlarının yalnızca %25’ini oluşturuyor. Ayrıca, hem vejetaryenler hem de veganlar, et tüketenlere kıyasla önemli ölçüde daha az su kullanıyor ve biyolojik çeşitliliğe daha az zarar veriyor.
Uçmak yerine tren kullanın
Toplam emisyonların neredeyse üçte birini oluştururan ulaşım, küresel emisyonların %16’sından sorumlu. Ulaşım altyapısında değişiklikler yapmak büyük önem taşısa da bireysel tercihler de emisyonları azaltmada büyük fark yaratabilir.
Eğer sık sık uçuyorsanız, karbon ayak izinizin büyük bir kısmı muhtemelen buradan kaynaklanıyor. Uçuşları azaltmak, sürdürülebilir yaşamak için en etkili adımlardan biri. Tren, otobüs veya birden fazla kişiyle paylaşılan bir araba kullanmak, kilometre başına genellikle çok daha düşük karbon salımı anlamına geliyor. Uçuşları azaltmak, aynı zamanda daha yakın mesafelere seyahat etmeyi teşvik ettiğimden karbon ayak izinizi de küçültüyor.
Daha az kıyafet satın alın
Araştırmalar gösteriyor ki, küresel ısınmaya büyük katkı yapan moda sektörü, küresel emisyonların %8-10’undan sorumlu. Dünyada hemen her saniye bir çöp kamyonu dolusu kıyafetin yakıldığı ya da çöplüklere bırakıldığı düşünülürse durum oldukça endişe verici gibi. Peki, gardırobunuzu nasıl daha sürdürülebilir hale getirebilirsiniz? En etkili çözüm, yeni kıyafet satın alma sıklığınızı azaltmak, özellikle de sürdürülebilir olmayan malzemelerden üretilmiş hızlı moda ürünlerinden kaçınmak.
Tek kullanımlık plastikleri azaltın
Plastik, hayatımızın her alanına sızmış durumda. Mikroplastikler, Antarktika’daki deniz buzlarında, okyanusun en derin çukurlarındaki hayvanların içinde ve hatta yiyeceklerimizde ve içme sularımızda salınıp duruyorlar. Dünya genelinde plastik üretiminin 2050 yılına kadar en az iki katına çıkması bekleniyor. Artan plastik atıklar da cabası. Ve maalesef ki plastiklerin %99’undan fazlası fosil yakıtlardan elde edilen kimyasallardan üretiliyor. Plastikten tamamen kaçınmak zor olabilir, ancak tüketimi azaltmak için adımlar atabiliriz. Plastik tüketimini azaltmanın kolay yollarından biri, sebze ve meyveleri ambalajsız satın almaktan geçiyor. Yanı sıra, marketlerde hâlâ plastik torbalar kullanılıyor. Bez çantanızı hazırda bulundurmak şu an için en iyi çözüm gibi…
Birikiminizi Doğru Bankaya Emanet Edin
Sürdürülebilirlik hakkında konuşurken genellikle kişisel finansımızı düşünmüyoruz. Ancak paramızı nasıl tasarruf ettiğimiz, yatırım yaptığımız ve harcadığımız, iklim üzerinde şaşırtıcı derecede büyük bir etki yaratabilir. Bankalar, fosil yakıtların en büyük finansörlerinden biridir. Bankaya yatırdığınız para doğrudan bu yatırımlara gitmese de, uzmanlar, bunun bankaların sosyal sorumluluğunu etkileyebileceğini söylüyor. Eğer bankanızın mevcut politikalarından memnun değilseniz, bir kez daha düşünün.