Dünya nüfusu hızla artarken, mevcut tarım arazileriyle bu talebi karşılamak her geçen gün daha da kritik hale geliyor. Uluslararası bir araştırma ekibi, küresel tarımsal verim potansiyelinin daha doğru hesaplanması gerektiğini belirtiyor.
8 Nisan’da Nature Food dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, mevcut istatistiksel yöntemler verim potansiyeli ve verim açıklarını doğru bir şekilde yansıtmakta yetersiz kalıyor. Bu durum, özellikle tarımsal Ar-Ge yatırımlarını yönlendirmede yanlış kararlara neden olabilir. Çalışmanın yazarlarından Nebraska Üniversitesi Tarım Profesörü Patricio Grassini, “En verimli topraklara ve en iyi hava koşullarına sahip bölgeler üzerinden yapılan tahminler, aslında geniş bölgelerdeki ortalama koşulları yansıtmıyor.” dedi. Bu durum, özellikle ABD gibi ülkelerde verim potansiyelinin fazla iyimser değerlendirilmesine yol açarken, Afrika gibi bölgelerde ise potansiyelin olduğundan düşük tahmin edilmesine neden olabiliyor.

Araştırma, mısır, soya ve buğday gibi başlıca ürünlerin verim potansiyelini tahmin ederken, geleneksel istatistiksel modeller ile yerel hava ve toprak verilerini temel alan “aşağıdan yukarıya” yaklaşımları karşılaştırdı. Sonuçlar, Nebraska merkezli Global Verim Açığı ve Su Verimliliği Atlası gibi modellerin daha sağlıklı tahminler sunduğunu gösteriyor. Grassini, “Bu çalışma, politika oluşturma ve yatırım kararlarında daha sağlam, doğrulanmış veriler kullanılması için bir çağrıdır,” diyerek, mevcut yöntemlerin gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
Kaynak: Nature Food