Çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) konularına dikkat etmek, tüm sektörlerdeki şirketler için giderek daha önemli hale geliyor. En son McKinsey Global’in anketinde üst düzey yöneticilerin ve yatırım profesyonellerinin %83’ünün, ESG programlarının beş yıl içinde bugün olduğundan daha fazla değer yaratacağı ortaya çıkıyor.
Accenture’un sorumlu liderlik üzerine yaptığı araştırmada, ESG performansı açısından yüksek derecelendirmeye sahip şirketlerin, daha düşük ESG performansı gösteren şirketlere göre 3,7 kat daha yüksek ortalama faaliyet marjı elde ettiği görüldü.

Özetle ifade etmek gerekirse sürdürülebilirlik, belirli bir kuruluşun ekolojik, sosyal ve ekonomik ortamlarda nasıl çalıştığını dikkate alarak uzun vadeli değer yaratmaya yönelik bir iş yaklaşımıdır. Sürdürülebilirlik kavramı, bu tür stratejiler geliştirmenin şirketin ömrünü uzatacağı varsayımına dayanmaktadır.
Kurumsal sorumluluğa ilişkin beklentiler arttıkça ve şeffaflık yaygınlaştıkça şirketler sürdürülebilirlik konusunda hareket etmeleri gerektiğinin farkına varıyor. Profesyonel iletişim ve iyi niyet artık yeterli değil.
Dünyanın önde gelen şirketlerinin sürdürülebilirlik stratejilerinden bazıları ise şöyle;
Dünyanın en sürdürülebilir şirketlerinden biri olarak derecelendirilen ve yirmi yılı aşkın süredir yeşil şampiyon olan Schneider Electric, şirketlerin karbon ayak izlerini küçültmelerine yardımcı olacak teknoloji ve enerji çözümleri sunuyor. Schneider, 2025 yılına kadar %80 oranında “yeşil gelir” elde etmek ve müşterilerinin 800 milyon metrik tona kadar emisyondan kaçınmasına yardımcı olmak için kendi zorlu iklim taahhütlerini hızlandırdı.
Finlandiyalı rafineri Neste, geleneksel yakıtlara ve plastik alternatifleri ile diğer malzemelerin rafine edilmesine yönelik çözümlere öncülük ediyor. Mart ayında Neste, ABD merkezli petrol şirketi Marathon Petroleum ile bir milyar dolarlık ortak girişime yatırım yapacağını duyurdu ve bunun kendisini dünyanın küresel kapasiteye sahip ilk ve tek yenilenebilir yakıt üreticisi haline getireceğini söyledi.
Danimarka devletine ait enerji şirketi Orsted, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak amacıyla enerji endüstrisinde devrim yarattı. Kömürle çalışan santrallerden vazgeçip rüzgâr santrallerine yeniden yatırım yaptı ve şu anda dünyanın en büyük açık deniz rüzgâr santrali geliştiricisi konumunda. Orsted bu başarıyı tedarik zinciri ekosistemini uyumlu hale getirmeye teşvik ederek başardı ve böylece karbon emisyonlarını azaltıp net sıfır hedefine ulaştı.
Havayolu endüstrisinde JetBlue, emisyonlarını dengeleyerek karbon nötrlüğü elde etme konusunda öncü konumda ve bu emisyonlar ormancılık, çöp gazı yakalama, güneş ve rüzgâr projelerine yatırılmakta. Havayolu, BM’nin Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi 13’e (İklim Eylemi) uyum sağladı ve filosu için yenilenebilir havacılık yakıtı seçeneklerini araştırıyor.
Nike ve Adidas sürdürülebilirlik stratejilerinde ciddi anlamda yükselişe geçti. Nike, atıklarını azaltmaya ve yenilenebilir enerji kullanmaya odaklanırken, Adidas daha yeşil bir tedarik zinciri oluşturdu ve 2025 yılına kadar 10 Adidas ürününden dokuzunun sürdürülebilir malzemelerden üretileceğinin sözünü verdi.
Unilever ve Nestlé büyük taahhütler üstlendiler; Unilever, 2039 yılına kadar ürünlerinden net sıfır emisyonu ve 2023 yılına kadar ormansızlaşmanın olmadığı bir tedarik zincirini hedefliyor. Nestlé, 2050 yılına kadar net sıfır sera gazı emisyonuna ulaşmayı ve 2025 yılına kadar %100 geri dönüştürülebilir veya yeniden kullanılabilir ambalajlara sahip olmayı taahhüt ediyor.

Walmart, IKEA ve H&M, büyük ölçüde israfı azaltmak, kaynak verimliliğini artırmak ve malzeme kullanımını optimize etmek için tedarik zincirleri arasında iş birliğine öncülük ederek daha sürdürülebilir perakendeciliğe yöneldi. Walmart, 2040 yılına kadar tüm araçlarındaki emisyonları sıfırlayacağını ve düşük etkili soğutucu akışkanlara geçeceğini taahhüt etti; IKEA, değer zincirinde yalnızca yenilenebilir enerji kullanma yolunda ilerleme kaydediyor.
Pepsi ve Coca-Cola, yeniden kullanılabilir ve yeniden doldurulabilir ambalajların yanı sıra su yönetimini ve ikmalini iyileştirme konusunda iddialı hedefler belirlediler.
Bu firmaların tümü, büyük ölçüde şeffaflık ve öncelikli konuların ele alınması yoluyla, sürdürülebilirlik konusunda güçlü taahhütlerde bulunarak daha sürdürülebilir bir yolculuğa çıkıyorlar ve önümüzdeki on yıl içinde tüm firmaların aynı yolu izlemesi gerekiyor.