Sabancı Üniversitesi, II. Sürdürülebilirlik Dönüşümü Buluştayı’nı gerçekleştirdi. Sabancı Üniversitesi ARAMA İnisiyatifi’nin “Bütünleşik Sürdürülebilirliği Nasıl Yapabiliriz?” temasıyla düzenlediği etkinlikte uzmanlar, uygulayıcılar ve akademisyenler; şirketlerdeki sürdürülebilirlik yaklaşımlarının daha bütünsel ve tüm sistemi kapsayacak şekilde nasıl geliştirilebileceği konusunda görüşlerini paylaştı.
Sabancı Üniversitesi, II. Sürdürülebilirlik Dönüşümü Buluştayı’nı 18 Aralık’ta “Bütünleşik Sürdürülebilirliği Nasıl Yapabiliriz?” temasıyla düzenledi. Sabancı Üniversitesi ARAMA İnisiyatifi tarafından gerçekleştirilen buluştayda, şirketlerdeki sürdürülebilirlik yaklaşımlarının daha bütünsel ve tüm sistemi kapsayacak şekilde nasıl geliştirilebileceği ele alındı.
Sabancı Üniversitesi Arama İnisiyatifi Başkanı Prof. Dr. Oğuz Babüroğlu’nun ev sahipliğinde, çeşitli disiplinlerden uzmanlar, uygulayıcılar ve akademisyenleri bir araya getiren buluştayda; parçalara ayrılmış bir yaklaşım yerine, tüm paydaşları kapsayan ve herkesin katkıda bulunabileceği bir model üzerinde duruldu. Enerjisa Sürdürülebilir ve Kurumsal Yetkinlikler Bölüm Başkanı Ebru Taşcıoğlu ve Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Ozan Duygulu etkinliğe konuşmacı olarak katıldı.
“Sürdürülebilirlik hareketlerinin temelinde birliktelik var”
Sabancı Üniversitesi Arama İnisiyatifi Başkanı Prof. Dr. Oğuz Babüroğlu buluştayın açılışında yaptığı konuşmada, sürdürülebilirlik hareketlerinin temelinde birlikteliğin yer aldığına dikkat çekti. Babüroğlu, “Küresel bağlantılar ve network’lerin bir araya geldiği bir iş birliğine ihtiyacımız var. Birlikte hareket etmeye başlamalı, bu alanda projeler geliştirmeliyiz.
Destek olmak, sürdürülebilirliğin felsefesinin bir parçası. Sürdürülebilir hareketlerin devamlılığını sağlamak da bir tür sosyal deneydir. Bu süreçte üniversitelerin entegrasyonu büyük önem taşıyor. Çünkü kurumsallaşma ve bilginin işlenmesi, sürdürülebilirliğin kalıcılığını sağlıyor” ifadelerini kullandı.
“Sürdürülebilirlik aslında dönüşümü ifade ediyor”
Enerjisa Sürdürülebilir ve Kurumsal Yetkinlikler Bölüm Başkanı Ebru Taşcıoğlu, Enerjisa’nın sürdürülebilirlik alanındaki dönüşüm süreçleri ve stratejilerini paylaştı. Taşcıoğlu şöyle konuştu: “Sürdürülebilirlik aslında dönüşümü ifade ediyor. Sürdürülebilir dönüşüm konusunda belli yetkinlikler gerekiyor.
Şirketlerin insan kaynakları, bilişim teknolojisi, finansman gibi departmanlarında, bu alanda yapılan çalışmalar bir yerde birleşmeli. Stratejinin içinde iş planının oluşması gerekiyor. Kültür ve iletişim faaliyetleri; strateji ve kültür için de liderlerin yaklaşımı gerekiyor. Sürdürülebilirlik konusunda Türkiye’de önemli adımlar atılıyor. Şirketler bu çalışmaları kolektif hale getirebilir.”
“Bütünleşme olmadan sürdürülebilirliği sağlamak mümkün değil”
Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Ozan Duygulu sürdürülebilirlikte liderlik, kurum kültürü ve yenilikçi yaklaşımlar üzerine önemli bilgiler paylaştı. Duygulu, “Bütünleşme olmadan sürdürülebilirliği sağlamak mümkün değil. Bir şirkette alınan tüm kararların, kaçınılmaz olarak topluma bir etkisi vardır. Bu etkinin farkına varmak ve bütünleşik bir şekilde hareket etmek gerekiyor.
Gelecekte ne olacağını öngörerek ve bu bilinçle hareket ettiğinizde bütünleşmiş oluyorsunuz. Ancak, bütünleşmeden hareket edildiğinde sürdürülemez bir yapı ortaya çıkıyor. ‘Ben yapmasam, bir başkası yapar’ anlayışı yerine, sorumluluk alarak harekete geçmek önemli. Yaptıklarımızın topluma nasıl bir etki bıraktığını anlamak için bağlamı doğru analiz etmeli ve bu farkındalıkla adım atmalıyız” dedi.
Sürdürülebilirlikte Başarılanlar ve Zorluklar
Etkinlikte yapılan grup çalışmalarında sürdürülebilirlik konusunda atılan adımlardan bazıları, şirketlerin stratejik hedeflerine entegre edilerek somut kazanımlar elde edilmesini sağladığı belirtildi. Karbon ayak izinin azaltılması, yenilenebilir enerjinin finansal katkılarının artması ve fırsat eşitliği projelerinin yaygınlaşması bu alanda öne çıkan başarılar arasında olduğu, şirketlerin sürdürülebilirlik hedeflerini stratejilerinin bir parçası haline getirmesi, finansmana erişimi kolaylaştırmış ve müşteri beklentilerine daha iyi cevap verilmesini sağladığı söylendi. Çalışmalarda öne çıkan maddeler ise aşağıdaki gibi oldu:
-Regülasyonlar ve teşvik mekanizmaları, sürdürülebilirlik çabalarını destekleyen önemli dış faktörler arasında yer almıştır.
-Oturumlarda sürdürülebilirlik alanında elde edilen başarılara rağmen çeşitli zorluklar devam ettiği belirtilmiştir.
-Çeşitlilik konusundaki eksiklikler, özellikle kadın çalışanların yönlendirilmesi ve kadın istihdamını artırma konularındaki yetersizlikler, önemli bir sorun olarak öne çıkmaktadır.
-Uzun vadeli planlama eksikliği, sürdürülebilirlik hedeflerinin iş modellerine tam anlamıyla entegre edilmesini zorlaştırmaktadır.
-Kurum içindeki iletişim eksiklikleri, sürdürülebilirlik konusunun farklı departmanlar arasında tutarsız bir şekilde ele alınmasına neden olmaktadır.
-Ekonomik engeller de önemli bir zorluk teşkil etmektedir.
-Çevre dostu ürünlerin ve sürdürülebilir üretim süreçlerinin maliyetlerinin yüksek olması, şirketlerin bu alandaki yatırımlarını sınırlamaktadır.
Dönüşüm için ortak platform ve toplumsal farkındalık
Buluştayda bütünsel sürdürülebilirlik dönüşümünü kolaylaştırmak amacıyla Ortak Platform Kurulması önerildi. Ortak Platform, sürdürülebilirlik çabalarını daha etkili hale getirmek, paydaşlar arasında iş birliğini güçlendirmek ve sektörel ihtiyaçlara yönelik somut çözümler üretmek için tasarlandı.
Dijital bir altyapıya sahip olacak bu platformun; şirketler, kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve akademiyi bir araya getirerek sürdürülebilirlik çalışmalarını kolaylaştıracağı belirtildi. Konuyla ilgili ayrıca aşağıdaki çıktılar elde edildi:
Platformun temel hedeflerinden biri, sürdürülebilirlik hedeflerinin şirket stratejilerine entegre edilmesini sağlamak ve bu hedeflerin izlenmesi için dijital bir raporlama sistemi sunmaktır. Aynı zamanda oyunlaştırma ve etkileşimli eğitim modülleriyle desteklenen farkındalık çalışmaları, bireylerin ve kurumların bu alandaki bilgi ve yetkinliklerini artıracaktır.
Paydaşlar arası deneyim paylaşımını teşvik etmek için düzenli webinarlar, çalıştaylar ve forumlar gerçekleştirilecektir. Ayrıca, platform, regülasyonlar ve teşvik mekanizmaları hakkında rehberlik sunarak şirketlerin yenilenebilir enerji ve döngüsel ekonomi projeleri gibi alanlarda desteklerden faydalanmalarını kolaylaştıracaktır.
Ortak Platform, somut projelerin hayata geçirilmesi için de bir çerçeve sunacaktır. Karbon ayak izi azaltımı ve yenilenebilir enerji gibi girişimlere finansman sağlanmasına destek olacak ve ulusal ile uluslararası hibe kaynaklarına erişimi kolaylaştıracaktır. Dijital dashboard sayesinde projelerin ilerlemesi izlenecek, sektörel karşılaştırmalar yapılacak ve başarılı uygulamalar paylaşılacaktır.
Önerilen bir diğer proje de, Çocuklar için Döngüsel Ekonomi Projesidir ve sürdürülebilirlik bilincini toplumun en genç üyelerine aşılamayı hedeflemektedir. Kreşlerde giysi, oyuncak ve kitap değişim programları düzenlenerek paylaşım kültürü teşvik edilecek ve kaynak tüketimi azaltılacaktır. Yerel yönetimler, aileler ve çocukların katılımıyla bu proje, sürdürülebilirlik konusunda toplumsal farkındalığı artıracak somut bir adım olacaktır.