Sürdürülebilir Tarımın Yeni Yüzü

Tarım, dünyadaki su tüketiminin yüzde 80’inden sorumlu olu­şu nedeniyle kaynak kullanı­mı açısından yeni teknoloji­lere ihtiyaç duyan sektörlerin başında geliyor. Hızla artan nüfus ve buna bağlı artma­sı beklenen gıda tüketimi göz önünde bulundurulduğunda, tarım sektöründeki su kulla­nımının azalması, hem gü­nümüz kuraklık şartlarıyla mücadele edebilmek hem de gelecek nesillere kaynak bı­rakabilmek açısından önem­li.

Bu noktada teknolojinin ge­lişimi ve artan gıda talebinin karşılanması sonucu gelişen topraksız tarım pazarı, sürdü­rülebilirlik hedeflerine ulaş­mada kritik rol oynuyor.

Bitkilerin toprak yerine su ve besin çözeltileri kullanıla­rak yetiştirildiği bu yöntem ile tarımda su kullanımının azal­tılmasının amaçlandığını be­lirten FORTE Genel Müdürü Hasan Cengiz Bayrak, “Gele­neksel tarım ile topraksız ta­rım arasındaki en büyük fark, yetiştirme ortamı.

Gelenek­sel tarım, bitkilerin toprak­ta yetiştirilmesine dayanır­ken, topraksız tarımda besin maddeleri su içinde çözülerek doğrudan bitkilere ulaştırılı­yor. Bu yöntem, su tüketimini azaltırken, bitkilerin büyüme sürelerini kısaltır ve verimli­liği artırır. Topraksız tarımın kârlılığı geleneksel tarıma gö­re 10 kat daha fazla olabilir. Bu, daha az kaynak kullanımı ve daha hızlı ürün döngüleri ile mümkün hale gelmekte­dir” dedi.

“Topraksız tarım daha yüksek verimlilik sağlar”

Yatırımcılar için topraksız tarımın, daha az risk ve yük­sek getiri potansiyeli sundu­ğunu belirten Bayrak, “Gele­neksel tarımda bitkiler top­rakta yetişirken, topraksız tarımda su ve besin çözeltileri kullanılır. Bu durum, toprak­sız tarımın su kullanımını op­timize etmesine ve bitkilerin daha hızlı büyü­mesine olanak tanır. Ayrıca, topraksız tarım genellikle daha yüksek verim­lilik sağlar ve hastalık ile za­rarlılarla mücadele konusun­da daha kontrollü bir ortam sunar.” diye konuştu.

Toprak­sız tarıma karşı olan önyargıyı kırmak için eğitim ve farkın­dalık artırma çalışmaları bü­yük önem taşıdığını söyleyen Bayrak, “Üreticilere, toprak­sız tarımın verimlilik ve kâr­lılık avantajları hakkında bil­gi verilmeli, başarı hikayeleri paylaşılmalı. Ayrıca, bu yön­temlerin yerel koşullara nasıl adapte edilebileceği konusun­da pratik eğitimler düzenlen­meli” ifadelerinde bulundu.

Yılda bin 500 dekarlık artış

Modern sera varlığının 2023 yılı itibarıyla Türkiye’de yaklaşık 22 bin dekar modern sera olduğunun tahmin edildiğini belirten Bayrak, “ Bu alan, her yıl yaklaşık bin 500 dekarlık bir artışla büyüyor. Topraksız tarım pazarının gelecekte önemli bir büyüme potansiyeline sahip olduğu tahmin ediliyor. Bu büyüme, artan gıda talebi, su kıtlığı, toprak kirliliği ve gıda güvenliğine ilişkin endişeler gibi faktörler tarafından desteklenecektir. Akıllı tarımda teknoloji arttıkça ürün verimliliğinin de artacağını öngörüyoruz” dedi.

Alışılmış yöntemleri yıkmak istiyoruz

Önümüzdeki beş yıl içinde bitki besleme, tarımsal otomasyon ve sera sistemleri alanlarında 10 yeni ürünü piyasaya sürmeyi planladıklarını söyleyen Forte Genel Müdürü Hasan Cengiz Bayrak, “Gelecekteki planlarımız içerisinde; yatırım anlayışının yalnızca alışılmış yöntemlerle mümkün olduğu algısını yıkmak istiyoruz ve insanlara farklı alanlarda da yatırım yapabileceğini bu alanlar desteklenince de kazanabileceklerini göstermek istiyoruz” diye ekledi.

10 kat daha kârlı

Forte Teknoloji olarak su kıtlığı ve artan gıda talebi sorunlarına modern topraksız tarım uygulamalarıyla çözüm sunma hedefi kapsamında CETWELL projesini geliştirdiklerini belirten Forte Genel Müdürü Hasan Cengiz Bayrak, “Forte Teknoloji’nin bir iştiraki olarak, tarıma yatırım yapmak isteyenler için anahtar teslim sera projeleri geliştiriyoruz. Su ve kimyasal kullanımını azaltarak daha verimli ve çevre dostu bir tarım yöntemi sunuyoruz. 

Türkiye’deki modern sera alanının her yıl bin 500 dekarlık bir artışla büyümesi, topraksız tarımın ev almaktan 10 kat daha kârlı olduğunu gösteriyor. Küresel akıllı tarım pazarının 2030’a kadar 35,98 milyar dolara ulaşması beklenirken, daha düşük sermaye ile yatırım fırsatları sunmayı hedefliyoruz. Yenilikçi finansal yapılar geliştirerek geniş bir yatırımcı kitlesini çekmeyi planlıyoruz” dedi.