Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) son raporuna göre, yenilenebilir enerji kaynakları 2030 yılına kadar dünya genelindeki elektrik ihtiyacının neredeyse yarısını karşılayacak.
Güneş enerjisinin umut verici bir hızla büyümesi bu gelişmeyi desteklerken, yine de küresel yenilenebilir enerji kapasitesini bu on yıl içinde üç katına çıkarma hedefinin henüz tam olarak yakalayamadı. Ancak IEA, geçen yılki COP28 iklim zirvesinde belirlenen bu kritik hedefin, hükümetlerin doğru desteği sağlaması durumunda hâlâ ulaşılabilir olduğunu belirtti.
IEA İcra Direktörü Fatih Birol, “Yenilenebilir enerji kaynakları, ulusal hükümetlerin hedef belirleme hızını aşmış durumda. Bu, yalnızca emisyonları azaltma ya da enerji güvenliğini artırma çabalarıyla sınırlı değil. Yenilenebilir enerji kaynakları artık dünyanın neredeyse tüm ülkelerinde yeni elektrik santralleri kurmak için en ekonomik seçenek haline geldi.” dedi.
IEA’nın analizine göre, rüzgar ve güneş enerjisi, günümüzde neredeyse her ülkede yeni elektrik üretim kapasitesi artırmak için en uygun maliyetli yöntem olarak öne çıkıyor.
2030’a kadar yenilenebilir enerji ne kadar büyüyecek?
IEA’nın Yenilenebilir Enerji 2024 raporuna göre, 2024-2030 yılları arasında beklenen yenilenebilir enerji teknolojilerindeki artış, Çin, Avrupa Birliği, Hindistan ve Amerika Birleşik Devletleri’nin mevcut elektrik kapasitesine denk olacak.
Rapora göre, işletmeler 2024 ile 2030 yılları arasında 5.500 gigawatt (GW) üzerinde yenilenebilir enerji yatırımlarını artıracak. Bu artış, 2017 ile 2023 yılları arasında görülen artışın neredeyse üç katına denk geliyor.
Bu dönemde dünya genelinde kurulacak yenilenebilir enerji kapasitesinin neredeyse %60’ını Çin karşılayacak. Böylece Çin, bu on yılın sonunda dünyanın toplam yenilenebilir enerji kapasitesinin neredeyse yarısına sahip olacak. 2010 yılında bu oran üçte bir seviyesindeydi.
Öte yandan, Hindistan gelişen ekonomiler arasında en hızlı büyüme oranını yakaladı.
Güneş enerjisi, yenilenebilir enerji büyümesinde öncü konumda
Teknolojiler açısından ise güneş enerjisi açık ara öne çıktı. Küresel yenilenebilir enerji kapasitesindeki büyümenin %80’ini tek başına güneş enerjisinin sağlayacağı öngörüldü. Bu büyüme, büyük ölçekli güneş enerjisi santrallerinin inşasına bağlı olarak gerçekleşiyor; ayrıca, bireyler de kendi evlerine ve iş yerlerine kurdukları çatı güneş panelleriyle bu büyüme sürecine aktif olarak katkı sağlıyor.
Tedarik zinciri ve diğer zorluklara rağmen, rüzgar enerjisi sektörü de toparlanma sürecine giriyor ve büyüme hızını yeniden artırıyor. IEA’ya göre, 2024-2030 yılları arasında rüzgar enerjisinin büyüme hızı, 2017-2023 dönemine kıyasla iki katına çıkacak.
Genel olarak, yenilenebilir enerji kaynakları 2030 yılına kadar küresel elektriğin neredeyse yarısını üretecek ve rüzgar ile güneş enerjisinin payı ikiye katlanarak %30’a ulaşacak.
Ancak bu etkileyici büyüme, 200 hükümetin COP28’de belirlediği dünya genelinde yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarma hedefiyle tam olarak örtüşmüyor. Şu anki tahminler, küresel kapasitenin 2030 yılına kadar 2022 seviyesinin 2,7 katına çıkacağını gösteriyor.
Dünya yenilenebilir enerji kapasitesini nasıl üç katına çıkarabilir?
IEA’nın analizleri, üç katına çıkarma hedefine ulaşmanın tamamen mümkün olduğunu gösteriyor; ancak hükümetlerin yakın vadede fırsatları değerlendirmesi gerekiyor.
Paris Anlaşması kapsamında, ülkeler gelecek yıl yeni ulusal iklim taahhütlerini sunacak. IEA, bu taahhütlerde daha iddialı yenilenebilir enerji hedeflerinin yer alması gerektiğini belirtti.
Ayrıca, IEA Afrika, Güneydoğu Asya ve diğer yüksek potansiyele sahip bölgelerin artan güneş enerjisi kapasitesinden yararlanabilmesi için, gelişmekte olan ülkelerde finansman maliyetlerinin düşürülmesi gerektiği belirtti. Bu amaca ulaşmak için daha güçlü bir uluslararası iş birliği şart. Böyle bir iş birliği, bu bölgelerde güneş enerjisi projelerinin daha kolay hayata geçirilmesini sağlayacak, enerji erişimini artıracak ve sürdürülebilir kalkınmayı destekleyecek.
Ancak daha fazla güneş ve rüzgar teknolojisi geliştirmek sürdürülebilir olmanın yalnızca bir parçası. Bu değişken yenilenebilir kaynakları güç sistemlerine entegre etmek için, ülkelerin 2030 yılına kadar 25 milyon kilometre elektrik şebekesi inşa etmeleri ve 1.500 GW depolama kapasitesine ulaşmaları gerekiyor.
IEA raporunda, uluslararası iklim hedeflerine ulaşmak için daha sürdürülebilir biyoyakıtlar, biyogazlar, hidrojen ve e-yakıtların da daha fazla kullanılması gerektiğini belirtti.