Tetra Pak, Birleşmiş Milletler’in 22 Mayıs Uluslararası Biyoçeşitlilik Günü öncesinde “Doğa Yaklaşımı” projesini duyurdu. Bu proje, doğa tahribatını durdurma ve telafi etmeyi, su güvenliğini geliştirmeyi hedefleyen kapsamlı bir çerçeve sunuyor.
Dünya çapında gıda sistemlerinin, doğa kaybının ana nedenleri arasında yer almasıyla Tetra Pak’ın projesi, Biyoçeşitlilik Planı’ndaki ana hedeflerle uyumlu. Proje, biyoçeşitlilik kayıplarını durdurmayı ve doğayı onarmayı amaçlıyor.
Tetra Pak’ın “Doğa Yaklaşımı” projesi, şirketin değer zincirindeki doğa etkilerini yönetmeyi ve ekosistemlerin restorasyonunu desteklemeyi amaçlıyor. Ayrıca, yerel su kaynaklarının olumsuz etkilerini azaltarak küresel su direncine katkıda bulunmayı hedefliyor.
Değer zinciri genelinde 25 hedef belirlendi:
– 2025 yılına kadar, Tetra Pak’ın en kritik arazi ayak izine sahip ham maddelerinin yüzde 100’ü sertifikalı veya kontrollü kaynaklardan gelecek.
– 2025 yılına kadar, Tetra Pak’ın yüksek su etkisine sahip tedarikçilerinin yüzde 100’ü su kullanımı ve kalitesi hakkında rapor verecek.
– Tetra Pak üretim tesislerinden çöp sahasına giden atık miktarı 2030’a kadar sıfıra indirilecek.
– 2030’a kadar üstün performanslı işleme hatlarında su kullanımı 2019’a kıyasla yüzde 50 azaltılacak.
Tetra Pak İklim ve Biyoçeşitlilik Başkan Yardımcısı Gilles Tisserand, projenin önemine vurgu yaparak, şirketin çevre yönetimine olan taahhüdünü yineledi. Tetra Pak Türkiye Sürdürülebilirlik Direktörü Volkan Aydeniz ise proje kapsamında belirlenen hedeflerin çevresel etkileri azaltmaya yönelik olduğunu belirtti.
Ayrıca, Tetra Pak’ın 2022 yılında Business for Nature koalisyonunun COP15 iş bildirgesini imzalayarak hükümetleri, biyoçeşitlilik konusunda daha fazla adım atmaya çağırdığı da vurgulandı. Bu, büyük özel şirketlerin ve finans kuruluşlarının biyoçeşitliliğe dair risklerini değerlendirmelerini ve uyumluluk konusunda rapor vermelerini gerektiriyor.
