Türkiye’deki şirketler, iklim değişikliğiyle mücadele taahhütlerinde küresel şirketlere göre önde olsa da, bu taahhütleri yerine getirme ve aksiyon alma konusunda yavaş kalıyor. Uluslararası danışmanlık firması EY’nin hazırladığı Sürdürülebilir Değer Çalışması’na göre, şirketlerin emisyon azaltma hedefleri ve iklim değişikliğiyle ilgili aksiyonları belirlenen hedeflere ulaşmak için yetersiz kalıyor.
Türk şirketleri, iklim değişikliğiyle ilgili taahhütlerde küresel eğilimlere paralel olarak artan bir farkındalık sergiliyor. Ancak, bu taahhütlerin uygulanması ve hedeflere ulaşılması konusunda daha hızlı hareket etmeleri gerekiyor. EY’nin çalışmasına göre, Türk şirketlerin %90’ı kamuya açık iklim değişikliği taahhüdünde bulunurken, emisyon azaltma konusunda belirlenen hedeflerin %23’üne ulaşılmış durumda. Bu da şirketlerin, 2030 yılına kadar %45’e varan emisyon azaltma hedeflerine ulaşma yolunda yetersiz kaldığını gösteriyor.
Ayrıca, Türkiye’deki şirketlerin iklim değişikliğiyle ilgili aksiyonlarını uygulamaya koymaları konusunda hükümetlerle özel sektör arasındaki iş birliğinin yetersiz olduğuna dair bir algı bulunuyor. Şirketler, bu alandaki ilerlemelerini finansal performanslarına olumlu katkı sağlayacak şekilde değerlendirme eğiliminde olsa da, hala önemli zorluklarla karşı karşıya kalıyorlar.
EY’nin Türkiye’deki iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik hizmetlerinin lideri Ece Sevin, Türk şirketlerinin iklim değişikliği konusunda daha fazla aksiyon almaları gerektiğini belirtiyor. Sevin’e göre, şirketlerin risklerini ve fırsatlarını doğru bir şekilde belirlemeleri ve buna uygun stratejiler geliştirmeleri önem taşıyor. Geleceğe yönelik dönüşüm adımlarının zamanında atılması, şirketlerin rekabet gücünü artırarak krizleri fırsata dönüştürmelerini sağlayabilir.
EY’nin çalışması ayrıca, iklim değişikliği konusundaki küresel hedeflere ulaşmak için belirli adımların atılması gerekliliğine vurgu yapıyor. Bu adımlar arasında, hedeflerin gerçekleştirilmesi için gerekli aksiyonların planlanması, veri takibinin düzenli olarak yapılması, sektörel iş birliklerinin geliştirilmesi, tedarik zinciri boyunca sürdürülebilirlik performanslarının ölçülmesi ve işe uygun uzmanların işe alınması yer alıyor.