Türkiye, deprem riski gibi önemli faktörlerle yüzleşirken, 1999 Gölcük depremi ve sonrasında 2023’te Kahramanmaraş ve Hatay’da yaşanan depremler, kentsel dönüşümün aciliyetini bir kez daha ortaya koymuştur. Kentsel dönüşümün sadece binaları yeniden inşa etmek değil, aynı zamanda toplumun sosyal ve ekonomik yapısını da dönüştürmeyi amaçladığı unutulmamalıdır. Yeşil alanların korunması, sürdürülebilir ulaşım, enerji verimliliği ve çevre dostu yapı malzemelerinin kullanımı gibi unsurlar, bu dönüşümün temelini oluştururken, toplulukların katılımı da kritik bir öneme sahiptir.
Sürdürülebilir şehir planlama ve kentsel tasarım ise, şehirlerin ekonomik, sosyal ve çevresel açıdan dengeli bir şekilde geliştirilmesini amaçlar. Bu yaklaşım, şehirlerin gelecek nesiller için yaşanabilir olmasını sağlamayı hedefler. Bu noktada temel ilkeler şu şekildedir:
- Yeşil alanların korunması ve geliştirilmesi: Yeşil alanlar, şehirlerde yaşayanların yaşam kalitesini artırırken, çevresel faktörleri dengelemeye yardımcı olur. Ancak Türkiye’de yeşil alan oranı Avrupa ortalamasının oldukça altındadır.
- Sürdürülebilir ulaşım: Toplu taşıma, bisiklet ve yaya dostu altyapının geliştirilmesi, özel araç kullanımının azaltılmasıyla şehirlerin sürdürülebilirliğine katkı sağlar. Ancak Türkiye’de toplu taşıma kullanım oranı Avrupa ortalamasının gerisindedir.
- Enerji verimliliği: Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ve bina yalıtımı gibi önlemler, enerji tüketimini azaltarak çevresel etkiyi en aza indirir. Ancak Türkiye’de binalardan kaynaklanan enerji tüketimi oldukça yüksektir.
- Çevre dostu yapı malzemeleri: Çevre dostu malzemelerin kullanımı, inşaat sektörünün çevresel etkisini azaltır ve sürdürülebilirliği destekler. Ancak Türkiye’de inşaat sektörü, su tüketimi ve atık üretimi açısından sorunlarla karşı karşıyadır.
- Topluluk katılımı: Kentsel planlama süreçlerinde toplulukların katılımı, şehirlerin ihtiyaçlarını daha iyi anlamayı ve uygun çözümler geliştirmeyi sağlar.
Son yıllarda Türkiye’de kentsel dönüşüm ve şehir planlama konusunda ilerlemeler kaydedilmiştir. Ancak yeşil alanların korunması, sürdürülebilir ulaşım ve enerji verimliliği gibi alanlarda daha fazla adım atılması gerekmektedir. Bu doğrultuda, mevcut politikaların gözden geçirilmesi ve daha etkili stratejilerin benimsenmesi önemlidir.