Hassas verilerin rastgele ve benzersiz bir değer ile ifade edilmesi olan tokenizasyon, finans dünyasında ve reel sektörlerde etkisini hızla artırıyor. Gayrimenkulden sanata, tarımdan sağlığa, turizmden lojistiğe kadar birçok alanda benimsenen tokenizasyon, kullanıcılar ve şirketler için benzersiz fırsatlar sunuyor…
Türkiye’de kripto varlıklar ve tokenizasyon projelerine yönelik regülasyonlar gelişmeye devam ediyor. SPK, TÜBİTAK, TSPB, MKK, MASAK ve diğer ilgili kurumlar, sektörü daha güvenli bir yapıya kavuşturmak adına önemli adımlar atıyor. Hizmet tokenlarının yalnızca bir ürün veya hizmete erişim sağladığı ve yatırım amacı taşımadığı sürece düzenleyici çerçeveye genellikle uyumlu kabul edildiği, ancak her projenin düzenleyici otoriteler tarafından ayrı ayrı değerlendirilebileceği vurgulanıyor.
Konuya ilişkin görüşlerini paylaşan Patriot Teknoloji Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Vatansever, “Hizmet tokenlarının düzenleyici çerçeveye uyumlu şekilde tasarlandığı sürece, şirketlerin kullanıcı odaklı projeleri hızla hayata geçirmesine olanak tanır ve Türkiye’nin dijital ekonomideki yerini güçlendirme potansiyeline katkı sağlar. Şirketlerin dijitalleşme süreçlerini desteklerken, kullanıcı etkileşimini artırarak yeni iş modelleri yaratabilir.” dedi. Başkanı olduğu Kripto Varlık Derneği’nin (KRİPTODER) vizyonuna değinen Vatansever, “KRİPTODER, sektörün sürdürülebilir şekilde büyümesi için kamu yetkilileriyle düzenli görüşmeler gerçekleştirerek düzenleyici çerçevenin geliştirilmesine katkı sağlamayı ve şirketlerin sektörel ihtiyaçlarını doğru şekilde temsil etmeyi amaçlamaktadır.” ifadelerini kullandı. Hizmet tokenları aracılığıyla şirketlere kullanıcı deneyimini geliştirme ve dijital ekosistemlerini büyütme fırsatları sunan tokenizasyon, sağlıktan enerjiye, sanattan turizme pek çok alanda yenilikçi çözümler sunabilecek esnekliğe sahip.
Yenilenebilir enerji projelerinde bireylerin güneş enerjisi veya rüzgâr türbini projelerine yatırım yapmasını teşvik edebilecek olan tokenizasyon, karbon kredilerinin tokenize edilmesiyle bireylerin çevre dostu projelere katılımını kolaylaştırabilir. Bu sayede enerji tüketim süreçlerinin izlenebilirliği sağlanarak kullanıcıların sürdürülebilirlik bilinci artırılabilir.