Cuma, Aralık 27, 2024

Denge Değerleme, Sürdürülebilirliğin Tesis Değerine Etkisini Ölçtü

Denge Değerleme’nin yeni yaklaşımı, sürdürülebilir endüstriyel tesislerde işletme ve enerji giderlerinde %30’a kadar tasarruf sağlarken, geleneksel değerleme yöntemleriyle bu fark belirginleşmiyor.

Ancak, sürdürülebilirlik odaklı bakış açısı ile entegre edilen operasyonel giderler, finansman avantajları ve teşvikler gibi parametreler devreye girdiğinde, satış değerinde %13’lük bir artış gözlemleniyor. Güneş Enerjisi Santrali (GES) kurulumuyla bu artış daha da belirginleşirken, diğer yeşil uygulamalarla satış değeri artışının %20 seviyelerine ulaşması öngörülüyor.

Tüm maddi duran varlıkların değerlemesini yapan, gayrimenkul geliştirme ve yatırım danışmanlığı hizmetleri sunan Denge Değerleme’nin düzenlediği “Value for Sustainability – Endüstriyel Tesislerde Sürdürülebilirlik Değeri” etkinliğinde endüstriyel tesislerde sürdürülebilir uygulamaların değer bazında sağladığı katkıya dikkat çekildi.

ÇEDBİK’in katkıları, Altensis’in veri desteği ve sektör uzmanlarının katılımlarıyla 4 Aralık’ta Minoa Pera’da düzenlenen etkinliğin moderasyonu ÇEDBİK Başkanı Engin Altan tarafından gerçekleştirildi. Denge Değerleme Yönetim Kurulu Başkanı Baki Budakoğlu ve Yönetim Kurulu Üyesi Simla Budakoğlu’nun açılış konuşmalarıyla başladı.

Ardından söz alan İstanbul Teknik Üniversitesi Gayrimenkul Geliştirme Programı Öğretim Görevlisi Dr. İlhami Akkum, konuşmasında sürdürülebilirlik konusunun dayanıklılık ve risk yönetimiyle doğrudan ilişkisine dikkat çekti. Endüstriyel tesislerde doğru bir değerleme için veri toplanmanın altını çizen Akkum, endüstriyel tesislerin değerlemesinde ölçümlemenin önemine vurgu yaptı.

Etkinliğin ilk panelinde Denge Değerleme’den Gayrimenkul Geliştirme Müdürü Başak Işık, Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Doğa Demirtaş, Gayrimenkul Geliştirme Uzman Yardımcısı Ezgi Zabun ve Gayrimenkul Geliştirme Uzman Yardımcısı Merve Kavi’nin endüstriyel tesislerde sürdürülebilirlik uygulamaları ve bu uygulamaların değere sağladığı etkiye yönelik Denge Değerleme araştırmasının sonuçlarını paylaştı.

Araştırmayla, GES kullanılan endüstriyel tesislerin değerlemesinde güncel değerleme yöntemleri kullanıldığında konvansiyonel binalar ile yeşil binalar arasında yüzde 4,54’lük değer farkı oluştuğu tespit edildi.

Ancak gelir indirgeme yöntemiyle GES kurulumunun yarattığı finansal sonuçların entegre edilmesiyle taşınmaz değerinde yüzde 13’lük bir fark ortaya çıktığını gösteren araştırmayla, bu farkın, diğer yeşil dönüşüm parametrelerinin de değer hesaplanmasına dahil edilmesiyle yüzde 20’lerin üzerine çıkabileceği vurgulandı.

Dönüşüm Gerçekleşirken Ölçmek ve Ölçümlemek

Yeşil dönüşüm ve endüstriyel yansımalarının değerlendirildiği “Endüstriyel Tesislerde Sürdürülebilirlik Faaliyetleri, Sonuçları ve Kurumsal Stratejiler” adlı ikinci panel, TRASTA CEO’su Bülent Görer’in moderatörlüğünde gerçekleştirildi. Panelde konuşan Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü Direktörü Tamer Atabarut, yeşil dönüşüm ve dijital dönüşümün birlikte ele alınması gerektiğine vurgu yaparak, “Yeşil dönüşümün yanında dijital dönüşüm de var.

Buna ikiz dönüşüm deniyor. Dönüşüm gerçekleşirken ölçmek ve ölçümlemek çok önemli. Yönetişim ve sosyal alanlara şimdikinden daha fazla önem verilmeli. Hedef koymak da bu nedenle önem kazanıyor.” dedi. Kaynak ve enerji tüketiminde hidrojenin en temiz yanıcı kaynaklardan biri olduğunu söyleyen ENSİA Yönetim Kurulu Üyesi Emre Ata ise, “Yeşil hidrojenin maliyeti doğal gaza göre 5 ila 10 kat daha fazla. Dolayısıyla eğer hidrojeni enerji sistemlerine dahil edeceksek bu maliyetli bir süreç olacak.

Bunun için de hidrojen dönüşüm ekosistemi gerçekleşmeli. Meşakkatli ve maliyetli de olsa hidrojeni kaçınılmaz bir yol olarak görüyoruz.” dedi. Finansmana erişim için ciddi koşulların oluştuğunu söyleyen Türkiye Varlık Fonu Sürdürülebilirlik Müdürü Ünay Karpuz, “ESG değeri, bizim ve şirketlerimizin çevreye olan etkilerini ortaya çıkarıyor.

Son beş yılda ise iklim risklerini duymaya başladık. Bu da iklim değişikliği dolayısıyla bizim faaliyetlerimizin nasıl etkilendiğini ele alıyor.” şeklinde konuştu. Ülkemizde yeni sürdürülebilir teknolojilerin geliştirilmesi gerektiğinin altını çizen Intercon Genel Müdürü Mehmet Ata Ceylan, bu süreçte büyük şirketlerin start up’ları desteklemesinin kritik başarı faktörleri arasında yer aldığı vurguladı.

Karbon Emisyonlarının %30’u Sanayi Kaynaklı

“Sanayi Alanında Sürdürülebilir Adımlar ve Öngörüler” adlı son panel, Dünya Gazetesi Sürdürülebilirlik Editörü Başak Nur Gökçam’ın moderatörlüğünde tamamlandı. OSB’lerdeki yeşil dönüşüm ve ticari gayrimenkul projelerinde sürdürülebilirliğe verilen önemin ele alındığı panelin konuşmacılarından Escon Enerji CEO’su Onur Ünlü, “Enerji verimliliği dediğimiz şey tasarrufun ötesinde, iş yapış şeklinin değişmesidir.

Verimlilik denince işin içine yatırım girer. Değerleme bakış açısıyla baktığınızda da ekipmanlar daha yenileri ve iyileriyle güncellendiği zaman değerlemeniz otomatik olarak artacaktır.” dedi. Hayatın her alanında kimyanın görülebildiğini hatırlatarak sözlerine başlayan BASF Pazar Geliştirme ve Sürdürülebilirlik Direktörü Mübahat Akgün, BASF olarak sürdürülebilirlik çalışmalarını karbon yönetimi, döngüsellik ve ölçümleme olmak üzere 3 ana odakta yürüttüklerini anlattı.

Eski tesislerin dönüşümünün çok zor olduğunu ve dolayısıyla eski tesislere yatırım teşviki verilmemesi gerektiğini vurgulayan Siemens Sürdürülebilirlik ve İş Geliştirme Direktörü Gülşah Öztürk, “Araştırmalara göre karbon emisyonlarının %30’u sanayiden geliyor. Elde edilen enerjinin %38’i de sanayi tarafından kullanılıyor.

Ancak sanayide bunun yalnızca %13’ü geri dönüştürebiliyor. Asıl ev ödevi sanayi şirketlerinin ve endüstrilerin.” dedi. Yapılan değerleme çalışmalarının fayda-maliyet odaklı olmasına ve yeşil binalarda çevresel unsurların değerlemeye dahil edilmediğine işaret eden Altensis Kurucu Ortağı Emre Ilıcalı, “Oysa burada değere etki eden birçok başlık var. Bunların da değerleme hesaplamalarına dahil edilmesi, yeni metotların geliştirilmesi lazım.

Sürdürülebilirliğin zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapmasından korkuyorum. Bu işte herkes kaybedecek ama sorunun kaynağı olan büyük şirketlerin daha çok kaybetmesi gerekiyor diye düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

İşletme ve Enerji Giderlerinde %30’a Varan Tasarruf

Sürdürülebilir endüstriyel binaların işletme ve enerji giderlerinde sağladığı %30’a varan tasarruf, sektörde önemli bir dönüşümün işaretlerini veriyor. Sonuçları geçtiğimiz günlerde sonuçları Statista tarafından yayınlanan, küresel ticari gayrimenkul yatırımcılarının katıldığı araştırmada katılımcıların yaklaşık %36’sı, regülasyonları karşılama amacını öne çıkarıyor.

Ancak ticari gayrimenkul yatırımcılarının sadece %23’ü sürdürülebilirliği uzun vadeli iş stratejisi olarak kabul ediyor. Bu bulgular, sürdürülebilir değerlerle oluşturulan yeni nesil değerleme metodolojisinin sektördeki geleceğini şekillendireceğini ve yeşil dönüşümün, ticari gayrimenkul değerlemelerinde belirleyici bir faktör haline geleceğini gösteriyor.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Daha fazlası...