Yeni bir rapora göre, şirketler üzerindeki karbon ayak izlerini azaltma yönündeki baskı, müşterilerden ve düzenleyicilerden ziyade kuruluşların kendisinden geliyor.
Yeni bir araştırmaya göre, 20 ülkeden oluşan Group’taki iş liderlerinin dörtte üçü, yenilenebilir enerjiye yatırım yapma yönündeki baskının esas olarak kendi şirketlerinin yönetim kurulları tarafından yönlendirildiğini söylerken, ABD’li iş liderlerinin %77’si baskının aşırı veya önemli olduğunu söylüyor. Anket, hukuk firması Ashurst tarafından gerçekleştirildi.
Ashurst, kurumsal karbondan arındırma çağrısının yoğunlaştığını, iş dünyası liderlerinin %30’unun kendi yönetim kurullarından gelen baskının aşırı olduğunu söylemesiyle birlikte bu oranın 2022’deki %25’ten çok yüksek olduğunu söyledi.
Ashurst’un küresel enerji eşbaşkanı Michael Burns şunları söyledi: “Enerji geçişinin yatırımcıların, şirketlerin, hükümetlerin ve diğerlerinin düşüncelerine sıkı sıkıya bağlı bir alan olduğunu görüyoruz, bu nedenle artık bu planların oluşturulması ve bunlara göre hareket edilmesi üzerinde gerçek bir vurgu yapılıyor. Bununla birlikte, geçişin hızı ve yolculuğun aşaması büyük ölçüde işten işe bağlıdır.”
Duyarlılıktaki değişim, şirketlerin net sıfır hedeflerine ulaşmak için yenilenebilir harcamalara yatırımlarını artırmasıyla ortaya çıkıyor. Ashurst, anketine katılan 2.000’den fazla katılımcının %71’inin net sıfır hedefine bağlı olduğunu, %26’sı ise hedeflerinin geliştirilme aşamasında olduğunu belirtti.
Ashurst ayrıca, güneş enerjisinin karbondan arındırma için en popüler yöntem olduğunu ve katılımcıların %72’sinin şu anda temiz enerji teknolojisine yatırım yaptığını veya yatırım yapmayı taahhüt ettiğini buldu. Hukuk firması ayrıca yenilenebilir yatırımlar söz konusu olduğunda şirketlerin en aktif olma eğiliminde olduğunu ve ankete katılanların %52’sinin bu kategoriye girdiğini tespit etti. Bu şirketlerin ortalama cirosu 15,1 milyar dolardı.
Bu arada, ankete katılan enerji sektörü katılımcılarının %81’i, yenilenebilir enerjiye yatırımın kuruluşun stratejik büyümesi açısından önemli olduğunu belirtti.
Burns, anket yaptığı şirketler için 2030 net sıfıra ulaşma zaman çizelgesinin çok önemli olduğunu söyledi. “Kurumsal ve diğer paydaşların net sıfıra ulaşmak için aktif olarak yörüngeler belirlediğini ve benimsediğini giderek daha fazla görüyoruz. Ancak yaklaşımda ve daha da önemlisi sonuçta tutarlılığın sağlanması için bu net sıfır taahhütlerin ölçülmesi ve yönetilmesine yönelik standartlarda daha fazla netlik ve şeffaflığa ihtiyaç var.” dedi.
Raporda, iklim değişikliği ve yenilenebilir yatırımlarla ilgili hukuki mücadelelerin de artması muhtemel; ankete katılanların yüzde 68’i önümüzdeki beş yıl içinde hukuki ihtilaflarda bir artış görmeyi beklediklerini söylerken, yalnızca yüzde 16’sı bir azalma beklediğini belirtti.